Criminal Case Wiki
Advertisement
Vaka Diyaloglar

Madeline O'Malley: <İsim>, buradaki meslek hayatının böyle çılgın bir başlangıç yapacağını tahmin etmemiştim! Yangın ve bir dizi cinayet, ne çok şey yaşandı ama!
Madeline O'Malley: Ama zorluklar dostlukları pekiştirir derler. Böylece bitmeyen dostluklar kurulur!
Isaac Bontemps: Bu sabah pek bir şen şakraksın Madeline. Ama sana halen yolsuzluğa karışmış olması muhtemel olan bir rahiple ilgilenmemiz gerektiğini hatırlatmak isterim!
Madeline O'Malley: Peder Donovan'ın gençliğinde cinayet işlemiş olduğunu öğrenmek can sıkıcı.
Isaac Bontemps: Bu da güler yüzünün arkasında acaba daha ne sırların gizlendiği sorusunu akıllara getiriyor! Yakın zamanda yaptığı yanlışlar onu kanıtları yok etmeye itmiş olabilir mi?
Madeline O'Malley: Birilerinin John Koll'u korkutup yangını çıkarmaya zorlaması için serserinin birine para yedirdiği kesin! Bu da ancak gizleyecek bir sırrı olan birisi olabilir!
Evie Holloway: <İsim>, az önce ihbar geldi. Peder Donovan... Tren garında! Ama... Allah'ım bunu kendi gözlerinle görmen gerek!
Madeline O'Malley: Ne? <İsim>, vakit kaybetmeden tren garına gidelim!

1. Bölüm

İncele: Tren Rayları.
Madeline O'Malley: Kusura bakma <İsim>! Özümde midesi hassas birisi değilimdir ama kahvaltım her an ağzımdan geri çıkabilir! Bu adamcağız bildiğin trenin altında paramparça olmuş...
Madeline O'Malley: Ne? Allah, haklısın! Bu adam Peder Donovan! Nasıl oldu bu yahu?!
Makinist: Memurlar! Benim suçum yok! Ceset zaten rayların üzerindeydi! Treni zamanında durdurmaya çalıştım... Yemin ederim elimden geleni yaptım!
Madeline O'Malley: Beyefendi, sizinkisi günün ilk treniydi, değil mi? Ve ceset zaten raylardaydı diyorsunuz.
Makinist: O şey... Adam orada öylece yayıyordu <Rütbe> <İsim>. İşin aslını bilmesem adam çoktan ölmüştü diyeceğim!
Madeline O'Malley: Öyle mi? <İsim>, bu durumda her ne kadar ürkünç olsa da cesede tekrardan bir yakından bakalım derim...
Madeline O'Malley: O da ne? Vay evveliyatını, haklısın! Peder Donovan'ın göğsündeki şey kurşun yarası!
Madeline O'Malley: Demek bu gerçekten de bir cinayet. Katil muhtemelen cesedi rayların üstüne bırakarak geçen ilk trenin cesedi tanınmayacak hale getirmesini ummuş!
Makinist: Bu... dehşetengiz. Sanırım hasta oluyorum...
Madeline O'Malley: Beyefendi, olayı ihbar ettiğiniz için teşekkürler ama artık burada durmanıza lüzum yok.
Madeline O'Malley: <İsim>, bu cinayet Peder Donovan ve faaliyetleri ile ilgili soruşturmamızla bağlantılı olmalı! Vakit kaybetmeden cinayet mahallini tekrar arayalım!

Otopsi: Kurbanın Cesedi.
Richard Wells: <İsim>! Lütfen sessiz ol! Odamdaki duvarlar her an üstümüze saldırabilir!
Madeline O'Malley: Af buyur? Dick, iyi misin sen?
Richard Wells: Zevkten dört köşeyim! Nihayet biraz psilosibin mantarı bulabildim... Duyduğuma göre beyne ilginç etkileri varmış! Ben de bekliyorum!
Madeline O'Malley: Bekliyorsun... tabii. Gözünü seveyim şu pisi... pisol... işte mantarından almadan önce Peder Donovan'ın cesedini inceledim de!
Richard Wells: Peh! Bu adam bildiğin vurulmuş. Bir tür tabancayla. Anında ölmüş. Ölüm sertliğine bakacak olursak olay gece 3 sularında gerçekleşmiş.
Richard Wells: Ceset sonra bir yere taşınmış... Muhtemelen raylara. Tabii sonra da doğal olarak üzerinden bir alevli canavar geçmiş.
Richard Wells: <İsim>, duvarlar kımıldamaya başladı... Saldırmadan gitsen iyi olur!
Madeline O'Malley: Dick, Allah aşkına odaklan! Cesette ipucu falan var mıydı?
Richard Wells: İpucu... Sanmıyorum... Ama mermi uzak mesafeden atılmış ve tam da kalbini delip geçmiş. Yani katil sağlam atışçıymış.
Madeline O'Malley: Bence git biraz uzan Dick. Ben de şunu yazayım bir kenara: Peder Donovan'ın katili sıkı atışçı biri!

İncele: Tren Rayları.
Madeline O'Malley: <İsim>, Peder Donovan'ın tam da aleyhine vaka oluşturduğumuz sırada öldürüldüğüne inanamıyorum! Şimdi ise ancak ölümünü soruşturabiliriz!
Madeline O'Malley: Harika bir eğilim, bu ayakkabı belli ki Peder Donovan'ın ayağındaymış! Üzerindeki tozdan numune alırsak gittiği yeri bulabiliriz!
Madeline O'Malley: Birisi de görünüşe göre eşyalarını burada düşürmüş... Bu kırık saati onarmamız gerek! Mühim bir ipucu olabilir!

İncele: Kırık Saat.
Madeline O'Malley: Saatin üstünde kabartmalı "Talmadge Baldwin" yazıyor... emniyet müdürü bu!
Madeline O'Malley: Hatırlıyor musun, onunla yangın sırasında tanışmıştık.
Madeline O'Malley: Anlaşılan Bay Baldwin cinayet mahalline ayak basmış. Onu sorgulamamız gerek... Ama attığımız adıma dikkat edelim. Gözlerinle gördüğün üzere hafife alınacak biri değildir!

Komiser Baldwin'le cinayet hakkında konuş.
Madeline O'Malley: Komiser Baldwin, saatinizi bulduk ve...
Talmadge Baldwin: Ah, harikulade! Ben de sabahtan beridir nereye gitti diyordum! Getirdiğiniz için teşekkürler <Rütbe> <İsim>!
Madeline O'Malley: Aslına bakarsanız saatinizi Peder Donovan'ın öldürüldüğü tren garında bulduk ve...
Talmadge Baldwin: Talihsiz hadiseden haberim var! Adamcağız tren kazasında ölmüş, değil mi?
Talmadge Baldwin: Ne üzücü ama. Bu Peder Donovan'ın saygın bir zat olduğunu duymuştum.
Madeline O'Malley: Efendim aslında Peder Donovan silahla vuruldu...
Talmadge Baldwin: Ne vurulması? Saçmalamayın! Adamın üzerinden tren geçti. Olmayan yerden cinayet çıkarmayın!
Madeline O'Malley: Efendim! Saygıda kusur etmek istemeyiz ama kanıtlar...
Talmadge Baldwin: Sizden daha tecrübe sahibiyim Dedektif O'Malley ve bir kaza gördüğümde kaza olduğunu anlarım! Bu cinayet lakırdılarını bırakmanızı öneririm!
(Talmadge Baldwin ile konuştuktan sonra)
Madeline O'Malley: İnanamıyorum <İsim>! Emniyet müdürü vaka konusunda bizi dinlemedi bile!
Madeline O'Malley: Vakayı çözüp katili yakalayınca görüşlerinin değişeceğine dair bahse girerim <İsim>!

İncele: Kurbanın Ayakkabısı.
Madeline O'Malley: <İsim>, Peder Donovan'ın ayakkabısından aldığımız tozu mikroskop altında inceleyelim! Aleti sen kullan!

İncele: Toz.
Madeline O'Malley: <İsim>, Peder Donovan'ın ayakkabısındaki toz kil toprağa benziyor... Şehrin bu kısmında nadir bulunan bir şey.
Madeline O'Malley: Aslında aklıma buralarda kil toprak üzerine inşa edilmiş tek bir yer geliyor. Orada da göçmen konutları var!
Madeline O'Malley: Henüz yeni yapılmış yerler ve pek de güvenli oldukları söylenemez. Ama neticede yeni gelenlerinde seçenek bolluğu olmuyor.
Madeline O'Malley: Peder Donovan göçmenlerle çalıştığına göre konutlara sık sık gidip geliyor olması gerekir. <İsim>, ölmeden hemen önce gittiği yere bir bakalım!

İncele: Göçmen Konutu.
Madeline O'Malley: <İsim>, itiraf etmeliyim ki daha önce bir göçmen konutuna adım dahi atmamıştım. İnsanın yeni vatanındaki ilk yurdunun burası olduğunu düşünmek gerçekten de... iç karartıcı.
Madeline O'Malley: Gördüğüm üzere bir tane İncil bulmuşsun! Bu Peder Donovan'ın burada bulunduğuna dair bir işaret. İçindeki silinmiş yazıyı kurtaralım!
Madeline O'Malley: Birilerinin çamaşırlarını talan etme fikrinden hazzettiğim söylenemez... Ama illaki yapılacak diyorsan senden yardımımı esirgeyecek değilim <İsim>!

İncele: Çamaşır Sepeti.
Madeline O'Malley: Çamaşır sepetinden tabanca mı çıktı?!
Madeline O'Malley: Kabzasındaki etikete baksana! Polis kanıt odasından geldiğini belirtiyor!
Madeline O'Malley: Bu tabancanın cinayet silahı olabileceğini düşünürsek, burada neler döndüğünü Rose'a danışmamız gerekir!

Analiz et: Tabanca.
Rose Zhao: <İsim>, bana gönderdiğin tabancanın cinayet silahı olduğunu teyit edebilirim! İçindeki mermiler kurbanın kurşun yarasıya örtüşüyor.
Rose Zhao: Olay işte tam da burada gelişiyor. Bu, Ivory Johnson marka emniyetli bir altıpatlar... Tanıdık geldi mi?
Madeline O'Malley: Bundan daha önce görmüştüm ama galiba daha muayyen bir şeye değiniyorsun...
Rose Zhao: Aynen öyle! <İsim>, bu Otis Kidd cinayetinde kullanılan tabancanın ta kendisi!
Madeline O'Malley: Ne? İyi de bu o cinayeti çözdükten sonra kanıt odasına geri koyduğumuz tabanca!
Madeline O'Malley: Öyleyse Peder Donovan'ın katili bu tabancaya nasıl ulaştı? Bunun kilit altında olması gerekirdi!
Rose Zhao: Belki de kanıt sorumlusuyla bunun hakkında iki çift laf etsen iyi olur <İsim>. Sorumluluğu altındaki kanıtlar artık ne hikmetse oradan buradan çıkıp duruyor!
Rose Zhao: Ama gitmeden önce tabancanın kabzasında yağlı izler bulduğumu da söyleyeyim... Viola bunun briyantin olduğunu söyledi!
Madeline O'Malley: Demek katil saçını briyantinle şekillendiriyor! Hapse girdiğinde süslenmesine gerek kalmayacak!
Madeline O'Malley: Ayrıca Whimple'da bu tabancanın karakolun dışına nasıl çıkdığını izah etse iyi eder!

Memur Whimple'ı kanıt tabancanın kaybolması hakkında sıkıştır.
Madeline O'Malley: Memur Whimple, mahsuru yoksa bize kanıt odasında kilitli olması gereken bu tabancanın ne suretle başka bir cinayete daha karıştığının izahını yapın lütfen!
Edward Whimple: Hay lanet, bunun olacağını tahmin etmiştim! Bir şeyin ters gideceğini biliyordum.
Edward Whimple: Doğrudur <Rütbe> <İsim>! Tabancayı kanıt ardiyesinden ben çıkardım. Ama öyle emir aldım!
Edward Whimple: Kötü bir fikir olduğunu söyledim ama dinleyen kim? Edward Whimple kim ki zaten? Kendisine her söyleneni yapan memurun teki!
Madeline O'Malley: Peki tabancayı kanıt odasından çıkarma emrini size kim verdi?
Edward Whimple: Söyleyemem <Rütbe> <İsim>! Birilerini işaret ederek kariyerimi tehlikeye sokmaya değmez! Bu işler böyle... Ama tabii kabak benim başıma patladı!
Madeline O'Malley: Aynen öyle Memur Whimple! Bir cinayet işlendi! O tabancaya kimin el sürdüğünü öğrenmemiz şart!
Edward Whimple: Söyleyemem!
Madeline O'Malley: Öyle olsun! Bir daha ki konuşmamızda bir isim verirseniz iyi edersiniz, yoksa sonuçlarına katlanırsınız!

İncele: İncil.
Madeline O'Malley: İncildeki yazıda diyor ki, "S. O'Neill'e. Zor zamanlarda bu sana yol göstersin hemşehrim." İmza, "Peder Donovan"!
Madeline O'Malley: Ve... tam isabet! Tanıdığımız bir S. O'Neill var! Daha ilk soruşturmamızda bu isimde bir İrlandalı'yla karşılaşmıştık!
Madeline O'Malley: <İsim>, Seamus belli ki Peder Donovan'ı tanıyormuş. Onunla konuşmamız gerek! Bir ihtimal Peder Donovan'ın kendi ölümüne neden olacak ne yaptığını öğrenebiliriz!

Seamus'a kurban hakkında soru sor.
Madeline O'Malley: Bay O'Neill, <Rütbe> <İsim> ile Peder Donovan cinayetinin ışığında size bazı sorular yöneltmek istiyoruz.
Seamus O'Neill: Ne? Peder Donovan öldü mü?!
Seamus O'Neill: İyi de kim onu neden öldürsün ki? Peder Donovan bir rahipti, üstelik de çok nazik biriydi! Biz göçmenleri hep savunurdu!
Madeline O'Malley: Bu konuta geldiğini biliyoruz. Kiminle görüştüğü hakkında bir sanınız var mı?
Seamus O'Neill: Sürekli gelip giderdi! En son birkaç gün önce ölen bir kızın odasını boşaltmıştı. Harriet'miydi neydi adı.
Seamus O'Neill: Bu konuda epey endişeliydi Peder Donovan. Biz İrlandalı göçmenleri hep kendine dert ederdi, özellikle de son zamanlarda.
Madeline O'Malley: Bu değişikliğe neyin yol açtığını biliyor musunuz peki? Peder Donovan'ın herhangi bir endişesi, herhangi tanıştığı biri, geçmişinden herhangi bir şey?
Seamus O'Neill: Dürüst olmak gerekirse onu öyle şahsi olarak tanımıyordum.
Seamus O'Neill: Ama Peder Donovan'ı öldüren her kimse tam bir şeytan olmalı! Ancak nursuz insanlar onun gibi birisini öldürür!

Daha sonra zeplinde...
Madeline O'Malley: <İsim>, bu vakanın gizemleri karşısında bir nebze afalladığımı itiraf etmem gerek!
Madeline O'Malley: Güne Peder Donovan'ın suç işledinden şüphelenerek ve suçlarını gizli tutmak için kanıt odası yangınını tertiplediğini düşünerek başlamıştık.
Madeline O'Malley: Ama tam da onu sorgulamaya hazırken cesedini bulduk!
Madeline O'Malley: Katil Donovan'ı önce vurmuş, sonra da olaya kaza süsü vermek için cesedini raylara taşımış...
Madeline O'Malley: Komiser Baldwin'de aksi yönde kuvvetli kanıtlar olmasına rağmen olayı kaza olarak ele alma konusunda diretiyor!
Madeline O'Malley: En kafa karıştıran ipucu ise Peder Donovan'ı vurmada kullanılan tabanca. Çünkü aynı tabanca daha önce soruşturduğumuz bir cinayettede kullanılmıştı!
Madeline O'Malley: Tabancanın yeniden perdahlanan kanıt odasında kilit altında olması gerekirdi ama kanıt sorumlusu güya aldığı emirler doğrultusunda tabancayı birine bırakmış.
Madeline O'Malley: Ama lanet kovalasın ki tabancayı kimin için çıkardığını söylemiyor! O olmadan da...
Viola Pemberton: Dostlar, Romalılar, hemşehrilerim, bana kulak verin!
Viola Pemberton: <İsim>, katilin nereye gittiğini biliyorum!

2. Bölüm

Madeline O'Malley: <İsim>, bu vakanın gizemleri karşısında bir nebze afalladığımı itiraf etmem gerek!
Madeline O'Malley: Güne Peder Donovan'ın suç işledinden şüphelenerek ve suçlarını gizli tutmak için kanıt odası yangınını tertiplediğini düşünerek başlamıştık.
Madeline O'Malley: Ama tam da onu sorgulamaya hazırken tren raylarında cesedini bulduk!
Madeline O'Malley: Katil onu önceki cinayet soruşturmamızda kullanılan tabanca ile vurmuş.
Madeline O'Malley: Tabancanın yeniden perdahlanan kanıt odasında kilit altında olması gerekirdi ama kanıt sorumlusu güya aldığı emirler doğrultusunda tabancayı birine bırakmış.
Madeline O'Malley: Ama lanet kovalasın ki tabancayı kimin için çıkardığını söylemiyor! O olmadan da...
Viola Pemberton: Dostlar, Romalılar, hemşehrilerim, bana kulak verin! Katilin nereye gittiğini biliyorum!
Madeline O'Malley: Ne demek istiyorsun Viola?
Viola Pemberton: Cinayet silahında bir miktar briyantin bulduğumuzu hatırlıyorsunuzdur herhalde? Bu briyantinin hangi berber dükkanından geldiğini tanıdım!
Viola Pemberton: Kendi biryantinimi üretmek için bütün briyantin türlerini denemiş olmalıyım! Mesela ayı yağının ne için kullanıldığını...
Madeline O'Malley: Evet, teşekkürler Viola! Bize berber dükanının adresini ver de <İsim> ile gidip bir bakalım!

İncele: Berber Salonu.
Madeline O'Malley: Galiba müşterisiz bir zamanda geldik <İsim>! Böylesi daha makul. Sakince ipuçlarını gözden geçirebiliriz!
Madeline O'Malley: Ooo, bu oldukça pahalı bir belge çantası! Burada duruyor olması tuhaf. Açalım bakalım!
Madeline O'Malley: Bir de, ııı... Kusura bakma <İsim> ama bu saç yığınını kendin aramanı rica edeceğim.
Madeline O'Malley: Cidden insan şurayı biraz temiz tutar değil mi!
Gladys Perrin: Bundan daha temizi olmuyor ve şikayet etmeniz de hiç hoş değil Hanımefendi!
Gladys Perrin: Ben Glady Perrin, berberin kalfasıyım. Eğer saç kesimi için geldiyseniz şansınıza küsün! Ustam burada değil.
Madeline O'Malley: Aslına bakarsanız buraya saç kesimi için gelmedik. <Rütbe> <İsim> ile size birkaç sorumuz olacak Bayan Perrin!

Gladys'e berbere kimlerin geldiğini sor.
Madeline O'Malley: Bayan Perrin, Peder Donovan'ın öldürülmesiyle ilgili burada bulunuyoruz ve bu yüzden...
Gladys Perrin: Nasıl? Birisi Peder Donovan'ı mı öldürmüş?!
Gladys Perrin: Bu kelimenin tam manasıyla berbat ötesi! Kendisi iyi bir adamdı, mütedeyyindi!
Madeline O'Malley: Katilin bu berber dükkanına gidip geldiğine dair düşüncelerimiz var. Son zamanlarda şüpheli bir durum fark ettiniz mi?
Gladys Perrin: Şüpheli mi? Buraya serserisinden polisine her türden insan gelir! Hır çıkarmayan kimseyi geri çevirmeyiz.
Gladys Perrin: Bir şeyi fark etmiştim gerçi! Peder Donovan en son uğradığında yüzünden düşen bin parçaydı. Ama hiçbir şey söylemedi.
Gladys Perrin: Birinin defterini dürdüğünü düşününce! Vallahi de billahi de katilinin kim olduğunu bilseydim onu süpürgemle anasından doğduğuna pişman ederdim!
Madeline O'Malley: Öyle bir şey yapmaktan ziyade bir şey hatırlarsanız <Rütbe> <İsim>'e haber uçurun Bayan Perrin!

İncele: Belge Çantası.
Madeline O'Malley: Evet <İsim>, çantadaki belgede...
Madeline O'Malley: Vay evveliyatını! Bu Ivory Johnson marka emniyetli altıpatların kanıt odası makbuzu! Cinayet silahımız bu!
Madeline O'Malley: Makbuz da "Talmadge Baldwin" adına düzenlenmiş! Tabancayı kanıt odasından çıkartan oymuş!
Madeline O'Malley: Memur Whimple'ın konuşmak istememesine şaşmamalı. Emniyet komiseri susmasını emretmiş!
Madeline O'Malley: Bu hiç de iyi gözükmüyor. Komiser'in bu tabancayla ne yapmayı hedeflediğini açıklaması gerek!

Komiser Baldwin'i silah konusunda sıkıştır.
Talmadge Baldwin: Bu kez ne oldu <Rütbe> <İsim>? Tam da acil bir iş için çıkıyordum!
Talmadge Baldwin: Şu berber dükkanından daha fazla briyantin tedarik etmem gerek! Ucuz olmasına rağmen mucizevi bir şey. Whimple bile kullanıyor.
Madeline O'Malley: Ondan bahsetmeniz ilginç, efendim! Çünkü kendisinden bir tabancayı kanıt odasından çıkarmasını talep ettiğinizi biliyoruz... Ki bu tabanca Peder Donovan cinayetinde kullanıldı!
Talmadge Baldwin: Halen şu saçmalıkta diretiyor musunuz siz? Üstelik beni de cinayetle mi suçluyorsunuz?!
Talmadge Baldwin: Bazı aziz dostlarım ki kendileri nüfuzlu insanlardır, gerçek bir cinayette kullanılmış bir tabanca görmeyi istirham ettiler...
Talmadge Baldwin: Ben de onlara göstermek için kanıt odasından bir tane çıkarttım! Usta nişancıyımdır, silahlar konusunda güvenilir biriyim!
Madeline O'Malley: Peki nasıl oldu da Peder Donovan bu tabancayla kurşunlandı?
Talmadge Baldwin: Aslına bakarsanız tabancayı götürdüğüm partide... şey... kaybettim.
Madeline O'Malley: Peki tabancanın kaybolduğunu bildirmek de mi aklınıza gelmedi?
Talmadge Baldwin: Kiminle konuştuğunu unutuyorsun <Rütbe> <İsim>! Hatalarımı yüzüme vurman sana Concordia'da rahat yaşama imkanı sağlamaz, seni temenni ederim!

İncele: Saç Yığını.
Madeline O'Malley: <İsim>, Peder Donovan'a gönderilen o not nasıl olmuş da saç yığınının arasına karışmış?
Madeline O'Malley: Metinde "Başbaşa konuşmamız gerek. Bu gece saat 3 de tren istasyonunda benimle buluşma nezaketini gösterin lütfen." yazıyor.
Madeline O'Malley: Saat üç de mi? Kim neden o saatte bir buluşma ayarlamak ister ki? Üstelik tam da Peder Donovan'ın öldürüldüğü yerde hani!
Madeline O'Malley: Doğru diyorsun <İsim>! Bu notu ancak ve ancak katil yazmış olabilir!
Madeline O'Malley: İyi değindin, kağıdın üzerinde garip bir leke var. Bir numune almak bizi vakayı çözmeye yaklaştırır!

İncele: Not.
Madeline O'Malley: Katilin notundan aldığımız numuneyi süratle Viola'ya sevk edelim! Bize bunun ne olduğunu söyleyebilir!

Analiz et: Bilinmeyen Madde.
Viola Pemberton: Hafif, fazla hafif. Biraz sandalağacı mı eklesem... Ya da bilakis gül çiçeği özü...
Madeline O'Malley: Viola? Parfüm imalatını böldüğüm için kusura bakma ama katilin notundan aldığımız madde hakkında bize ne söyleyebilirsin?
Viola Pemberton: Ben de numunenden bahsediyordum zaten <İsim>! Çünkü nottaki madde kesinlikle parfüm!
Viola Pemberton: Şüphen olması ki katil bu kokuyu sürüyor... Ama ne yalan söyleyeyim tercihi tam bir hayal kırıklığı!
Viola Pemberton: Yavan, renksiz bir koku... Kadın mı erkek mi onu bile anlayamadım!
Viola Pemberton: Bense parfümlerimin cesur bir ifade taşımasını severim! Buyur Maddie hayatım, bunu sana özel hazırladım!
Madeline O'Malley: Ah, ne kadar da... düşüncelisin...
Madeline O'Malley: HAPŞUUU!
Viola Pemberton: Gördün? Sert, sıhhatli bir koku! Tam da şahsına münhasır!
Madeline O'Malley: Bunu... iltifat olarak algılıyorum.
Madeline O'Malley: Ama şimdi asıl parfüm süren katilin kokusuna odaklanmamız gerek! Onu kokusundan tanıyacağımızdan adım gibi eminim <İsim>!
(Analiz sonrası)
Madeline O'Malley: <İsim>, Viola'nın bana koklattığı o parfüm burnumun direğini kırdı resmen! Bunun şansımı yansıttığını düşündüğüne inanamıyorum!
Madeline O'Malley: Her halükarda... doğrusun, katil cinayete kaza süsü vermek için Peder Donovan'ı kasten tren istasyonuna çekmiş. Orayı tekrardan yoklamamız gerek! Önden buyur!

İncele: İstasyon Yükleme Alanı.
Madeline O'Malley: <İsim>, şu çakının üstündeki eski, paslanmış bir... kan mı var?
Madeline O'Malley: Sapına bir isim kazınmış ama zaman içinde solmuş. Açığa çıkartabilir misin?
Madeline O'Malley: Şu yırtık ilanı da onarmamız gerek! Cinayeti çözmede neyin önemli olacağı hiç belli olmaz!

İncele: Çakı.
Madeline O'Malley: Bıçaktaki yazıda "Vinn Costa" yazıyor! Kulağa feci biçimde tanıdık geliyor...
Madeline O'Malley: Bir saniye, önceki bir cinayeti soruştururken bu isimde İtalyan bir serseriyla karşılaştığından bahsetmemiş miydin sen?
Madeline O'Malley: Bıçan öyleyse Vinnie Costa'ya ait olmalı! İyi de bunun cinayet mahallinde ne işi var?
Madeline O'Malley: Costa sağlam pabuca benzemiyor ama bize yanıt vermekten kaçamaz!

Vinnie'ye bıçağının cinayet mahallinde ne işi olduğunu sor.
Madeline O'Malley: Costa, bize kanlı bıçağının cinayet mahallinde ne aradığını izah eder misin?
Vinnie Costa: Miseria ladra! Cinayet mahalli dediğiniz yer tren istasyonu! Oraya herkes eski bir bıçak düşürebilir!
Vinnie Costa: Siz polisler hep en kötüsünü düşünürsünüz zaten. Benim Padre Donovan'ın ölümüyle ilgim yok! Mamma mia, ben iyi bir Katoliğim! Papaz falan öldürmem ben!
Madeline O'Malley: Olabilir, ama bir keresinde <Rütbe> <İsim>'e İrlandalılardan nefret ettiğini söylemişsin... Umurunda olur mu bilmem ama üstüme alındığımı belirtmek isterim!
Vinnie Costa: Porca vacca! Tek bildiğim Parde'nin görünmek istediği kadar temiz olmadığı. Geçmişte birini öldürdüğüne dair ortalıkta rivayetler dolanıyor!
Madeline O'Malley: Aslında farkındayız.
Vinnie Costa: Hakkat mi? Maledizione! Padre Donovan'ın ne kadar muzır olduğunu söylediklerini bilmiyorsunuz! Öfkelendiğinde insanların kafataslarını çıplak elle parçalarmış!
Vinnie Costa: Öyle birisinin değişmesi sizce mümkün mü <Rütbe> <İsim>? Hayır! Öldüyse ektiği günahlarını biçmiş demektir!

İncele: Paramparça İlan.
Madeline O'Malley: <İsim>, bu Peder Donovan'ın göçmen bütünleştirme seferberiği ilanları! Etrafta bunlardan görmüştüm!
Madeline O'Malley: Ama şu yazının sonradan eklendiği konusunda seninle hemfikirim!
Madeline O'Malley: Ve ilk bakışta kelimelerin İrlandaca olduğunu anladım!
Madeline O'Malley: Ama tek kelimesini anladığım söylenemez... Yani doğru diyorsun, iyisi mi bu ilanı Evie'ye sevk edelim, umarım bize metnin ne anlama geldiğini söyleyebilir!

Analiz et: İlan.
Evie Holloway: <İsim>, şu İrlandaca metin için gelmiş olmalısın! Acayip heyecan verici! Burada bir yerde olacaktı...
Evie Holloway: Birkaç adet sözlük kullanmam gerekti ve çalışma alanım bu yüzden biraz... dağınık.
Madeline O'Malley: Dert etme Evie. Bize ilandaki el yazısı metinde ne dediğini söyle sadece!
Evie Holloway: İşte! Aşağı yukarı "Bana yardım etmek yerine zulmettin ve bir Ua Néill asla affetmez!" şeklinde tercüme edilebilir.
Evie Holloway: Kuramsal yönden oldukça ilginç çünkü "Ua Néill", İngilizce'deki "O'Neill"in Galce hali...
Madeline O'Malley: "O'Neill" mi? Seamus olmalı bu! Üstelik Peder Donovan'ı asla affetmeme laflarına bakılırsa kindar birisine benziyor!
Madeline O'Malley: Bence de Seamus'un bize bir açıklama borcu var!

Seamus'u Peder Donovan'a olan öfkesi hakkında sıkıştır.
Madeline O'Malley: Seamus, bize yalan söyledin! Peder Donovan'la dost olduğundan bahsettin ama elimizde ona karşı öfkeli olduğuna dair kanıt var!
Seamus O'Neill: Şey... Ölünün arkasından konuşulmaz diye ben...
Madeline O'Malley: Bize hemen şimdi gerçeği anlatsan iyi edersin!
Seamus O'Neill: Demek gerçeği anlatayım <Rütbe> <İsim>. Gerçek şu ki Peder Donovan güya bana iş vaat etti ama yaptığı şey beni neredeyse köle gibi satmak oldu!
Seamus O'Neill: Zengin bir adamın evinde seyis olacaktım. Ama paramı isteyince adam beni eşek sudan gelene kadar dövdürttü! Ayrıca at pisliklerinin arasında uyumak zorunda kaldım!
Seamus O'Neill: Beyefendi olmayabilirim ama sokak çocuğu da değilim! Temiz giyinirim ve banyo yapmadığım zamanlarda havalı kokulu sulardan sürerim.
Seamus O'Neill: Berbere gidip şu saç bilmemnesinden bile aldım!
Seamus O'Neill: İrlanda'da olduğumdan azı değil, fazlası olmak istiyorum! Köle olmak istemiyorum!
Madeline O'Malley: Öfkeni anlıyoruz Seamus... Ama Peder Donovan'ın seni sömürecek bir işvereni kasten ayarladığına emin misin?
Seamus O'Neill: Kaçtıktan sonra aynı eve başka bir göçmen yollamış! Kan beynime sıçrıyor! Eğer ölmüş olmasaydı ona ne kadar sağlam ateş ettiğini gösterirdim!
Madeline O'Malley: Peder Donovan'ın kefaretini ödemesi gereken günahları varmış ama umarım ona kesin hükmünü sen vermemişsindir Seamus!

Daha sonra zeplinde...
Madeline O'Malley: <İsim>, soruşturmada derine indikçe kurbanın kabahatleri bir bir ortaya çıkıyor!
Madeline O'Malley: Peder Donovan'ın geçmişte birini öldürdüğünü zaten biliyoruz.
Madeline O'Malley: Şimdi de Seamus O'Neill'i kendisini sömürecek bir işverene gönderdiğini öğrendik!
Madeline O'Malley: Bu Peder Donovan hakkında böyle bir iddiayı ikinci duyuşumuz.
Madeline O'Malley: Peder Donovan hakikaten de göçmenlerin zafiyetinden kendine çıkar sağlamak için bir tezgah kurmuş olabilir mi? Böylesine saygın bir kişilik bu kadar alçalabilir mi sence?
Madeline O'Malley: Saygın şahsiyet demişken... Cinayet silahını kanıt odasından çıkartanın Komiser Baldwin olduğunu ortaya çıkardık!
Madeline O'Malley: Tabancayla ne yapmak istediğine dair tatmin eden bir açıklaması yok! Biz de...
Arthur Wright: Siz de son derece cahilce hareket ettiniz! Uyarılarıma kulak asmadınız!
Arthur Wright: Şimdi de <İsim>, emre itaatsizlikten tutuklanabilirsiniz!

3. Bölüm

Madeline O'Malley: <İsim>, soruşturmada bir sürü beklenmedik gelişme oldu!!
Madeline O'Malley: En can alıcı olanı ise cinayet silahını kanıt odasından çıkartanın Komiser Baldwin olmasıydı!
Madeline O'Malley: Tabancayla ne yapmak istediğine ve onu neden geri getirmediğine dair tatmin eden bir açıklaması da yok! Biz de...
Arthur Wright: Siz de son derece cahilce hareket ettiniz! Uyarılarıma kulak asmadınız!
Arthur Wright: Şimdi de <İsim>, emre itaatsizlikten tutuklanabilirsiniz!
Madeline O'Malley: Ne? Ama neden efendim?
Arthur Wright: Komiser Baldwin bana kendisini taciz ettiğinizi ve size söylemesine rağmen soruşturmanın peşini bırakmadığınızı söyledi! Komiserin işlerinize son verebileceğinin farkındasınız, değil mi?
Madeline O'Malley: Efendim lütfen! Vakayı çözmemize ramak kaldı! Eğer yenilgiyi kabul edersek bu haysiyetimize leke sürülmesi demek olur... Tabii Şefimiz olarak sizin haysiyetinize de!
Arthur Wright: Adınıza müzakere edeceğim ama seri davranmanız gerek! Size ancak birkaç saat kazandırabilirim! Eğer vakayı o vakte kadar çözemezseniz bırakmak zorunda kalacaksınız!
Madeline O'Malley: Başaracağız efendim! <İsim>, ivedilikle berber dükkanına geri gidelim. Kurban da katil de oraya gitmiş... Orada daha fazla ipucu bulacağımızdan eminim!

İncele: Berber Sandalyeleri.
Madeline O'Malley: <İsim>, şu gazetede Peder Donovan'ın resmi var! Yanında da... bir hayat kadınıyla görünüyor.
Madeline O'Malley: Başlıkta da "Peder Donovan Aşk Meleklerini... Kendisi İçin mi Kurtarıyor?" yazıyor.
Madeline O'Malley: Bu biraz fazla... imalı sanki. Makalede bahsi geçen bayanın kim olduğunu öğrenmemiz gerek! Özelliklerini arşivimizle karşılaştıralım!
Madeline O'Malley: İyi yakaladın, bu defter açıkça Peder Donovan'a aitmiş! Üst sayfası yırtılmış ama altındaki sayfada baskı izleri var.
Madeline O'Malley: Defteri tozlayarak Peder Donovan'ın en son ne yazdığını öğrenebiliriz!
Madeline O'Malley: Böylesine mükellef bir yapboz kutusunun burada bulunması tuhaf. Kilidindeki şifyeyi çözelim!
Madeline O'Malley: <İsim>, değerli ipuçları bulduk ama aylaklamanın sırası değil! Fazla vaktimiz yok!

İncele: Not Defteri.
Madeline O'Malley: Peder Donovan defterine en son "Sana o paradan tek bir şilin bile koklatmam Whimple!" yazıyor.
Madeline O'Malley: Yani Peder Donovan ile Memur Whimple arasında parayla ilgili bir anlaşmazlık mı varmış?
Madeline O'Malley: Memur Whimple ile en sonki konuşmamızda bize bundan bahsetmeyi unuttu herhalde! Bu kez ağzındaki baklayı çıkarsa iyi eder!

Memur Whimple'a kurbanla olan anlaşmazlığını sor.
Edward Whimple: <Rütbe> <İsim>, beni boşuna sorguluyorsunuz! Tabancayı kanıt odasından kilim çıkardığını söylemeyeceğim!
Madeline O'Malley: Gerek yok. Çıkartanın Komiser Baldwin olduğunu biliyoruz...
Madeline O'Malley: Bir saniye, bu keskin koku da ne böyle?
Edward Whimple: Yeni kolonyam! Hoşunuza gitti mi <Rütbe> <İsim>? Erkeksi kokuyor mu? Komiser Baldwin'de aynısından kullanıyor!
Madeline O'Malley: O sanki... daha az sürüyor. Neyse. Memur Whimple, bize Peder Donovan ile para yüzünden tartıştığınızdan hiç bahsetmediniz!
Edward Whimple: Evet... Aslına bakarsanız kendisine yüklü miktarda borç vermiştim. Şu göçmen çalışmaları için sürekli para isteyip duruyordu...
Edward Whimple: Başta borç olduğunun sanmıştım ama günün birinde Peder Donovan'a gittiğimde paranın bağış yerine geçtiğini söyledi!
Edward Whimple: Bana kazık attı! Nişancı tasdiknamemi zar zor almış olsam da ben bir polisim! Bana bu şekilde davranmamalıydı!
Madeline O'Malley: Siz de bizden bilgi saklamamalıydınız Memur Whimple! Dua edin de bu yakaladığımız son yalanınız olsun!

İncele: Kadın Fotoğrafı.
Madeline O'Malley: <İsim>, resimde Peder Donovan'ın kolundaki bayanın bizim berber kalfası olduğunu mu söylüyorsun?
Madeline O'Malley: Bu... Gladys'in bir zamanlar hayat kadını olduğu anlamına gelir!
Madeline O'Malley: Makalede Peder Donovan ile... yakın tanışıklığı olduğu ima ediliyor. Bize belirttiğinden daha yakın olduğu kesin!
Madeline O'Malley: <İsim>, Gladys ile tekrar konuşmamız gerek! Acele edelim çünkü Şef bize sadece birkaç saat süre tanıdı!

Gladys Perrin'i geçmişi hakkında sıkıştır.
Madeline O'Malley: Gladys, Peder Donovan'ı tam olarak ne derecede tanıyordun? Şu gazete resmini bulduk da...
Gladys Perrin: Tövbe bismillah! Yemin ederim sandığınız gibi değil <Rütbe> <İsim>!
Gladys Perrin: Yani... Evet, eskiden kaldırım çiçeğiydim tabiri caizse. Bundan da utanmıyorum. Bir kız geçinmek için ne gerekiyorsa yapmalı!
Gladys Perrin: Sonra Peder Donovan bana bu işi verdi, yasal da ha! Şimdi el bileklerime kadar briyantine batsam da sıkıntı değil!
Madeline O'Malley: Buradaki işini seviyor musun yani? Kötü muameleye maruz kalma falan?
Gladys Perrin: Hayır Hanımefendi. Beni önceden tandıyan müşteriler çıkıyor... Birisi muzipliğine bu eski gazeteyi getirmiş. Ama burada güvendeyim.
Gladys Perrin: <Rütbe> <İsim>, Peder Donovan hayatımı değiştirdi ve iki gözüm önüme aksın ki ölene kadar ona minnettar kalacağım!

İncele: Şifreli Kutu.
Madeline O'Malley: <İsim>, yapboz kutusundan bir tane not çıktı! Diyor ki "İntikamını alacağım." Kulağa fazlasıyla şiddet içerikli geliyor!
Madeline O'Malley: Altında da tuhaf bir yazı dizisi var... Manalarını bilseydik bu intikam meselesinin ne anlama geldiğini de anlardık!
Madeline O'Malley: Harika bir kavram <İsim>! Bu notu Evie'ye sevk edelim, dua edelim de bizi aydınlatabilsin! De haydi, zaman daralıyor!

Analiz et: Mesaj.
Evie Holloway: <İsim>, Peder Donovan'ın nasıl gençliğinde cinayet işlediğini öğrendiğini hatırladın değil mi?
Madeline O'Malley: Acele ediyorsak da balık hafızalı değiliz Evie! De bunun <İsim> ile şifreli kutuda bulduğumuz notla ne ilgisi var?
Evie Holloway: Nottaki rakamlar eski bir polis dosyasına tekabül ediyormuş... Üstelik tam da o cinayetin dosyasına!
Madeline O'Malley: Ne? Öyleyse Peder Donovan'ın işlediği suç sandığımız kadar geçmişte kalmış olmayabilir! O vakaya hiç bakmamıştık... Kurban kimmiş?
Evie Holloway: Giovanni Costa adında biri. Kayıtlara göre etkin bir İtalyan gangsteriymiş...
Madeline O'Malley: Costa mı?! Bu pekala Vinnie'nin akrabası olabilir!
Madeline O'Malley: Bu da Vinnie'nin Peder Donovan'ın suç geçmişi konusundaki bilgisini izah ediyor!
Madeline O'Malley: Notta cinayet için intikam sözü veriyordu ve şimdi de Peder Donovan öldü! <İsim>, Vinnie'nin bize bir açıklama borcu var!

Vinnie'yi intikam planları hakkında sıkıştır.
Madeline O'Malley: Costa, artık yalan yok! Peder Donovan'a karşı bir yakınını öldürdüğü için intikam yemini ettiğini biliyoruz! Şifreli kutunda notunu bulduk!
Vinnie Costa: Maledizione! Kutuyu kaybettim ya, siz mütecessis dedektifler hiç boş durur musunuz...
Vinnie Costa: Ama molto bene! Artık biliyorsunuz! O İrlandalı hınzır babamı öldürdü!
Vinnie Costa: Babam nüfuzlu bir adamdı, cemiyetimizde öncüydü! Donovan ise eşkiyanın tekiydi! Ama İtalyanlar ile İrlandalılar arasında kavga çıkmıştı...
Vinnie Costa: Ve Peder Donovan onu vurdu! Şimdi ise babamdan kalan tek yadigar, ailemden kalan tek servet bu kutu! Sizse kalkmış bana adaletten bahsediyorsunuz!
Madeline O'Malley: Adalet yerini bulmuştu: Peder Donovan hapis yattı. Ama öfken seni intikam almaya sevk ettiyse...
Vinnie Costa: Evet, yıllarca intikam peşinde koştum. Babamın katilini haklayabileyim diye nişancılığımı geliştirdim!
Vinnie Costa: Ama bunlar çocukça düşüncelerdi. Ondan nefret etmiş olabilirim ama artık ona sıktığım kurşuna değmez.
Vinnie Costa: Ama porca diavolo! Ölüm, günahlarına karşılık en uygun bedel!

Kısa süre sonra zeplinde...
Arthur Wright: <İsim>, Peder Donovan'ın katilini buldunuz mu? Komiser Baldwin'in öfkesi halen dinmedi! Sonuç sunamazsanız yenilgiyi kabullenmeniz gerekecek!
Madeline O'Malley: Yaklaşıyoruz Şefim! Vinnie Costa'nın kurbanın ölmesi için güçlü bir sebebinin olduğunu biliyoruz... Babasının intikamını almak!
Madeline O'Malley: Bu arada Peder Donovan'ın daha önce insanları kendilerini sömürecek işverenlere gönderdiğini işitmiş olsak da Gladys ondan minnetle bahsediyor.
Arthur Wright: Yani Peder Donovan kasten insanlara kötü davranmış mı davranmamış mı? Acele karar verin <İsim>! Vakayı çözmek için çok az vaktiniz kaldı!
Madeline O'Malley: İyi fikir <İsim>, hemen göçmen konutuna gidelim. Cinayet silahını orada bulmuştuk... Dahasını da bulacağımız kesin!

İncele: Göçmen Mutfağı.
Madeline O'Malley: <İsim>, önceki gelişimizde bu mermi kutusunu ıskaladığımıza inanamıyorum! Katil bunu tabanca ile birlikte buraya bırakmış olmalı.
Madeline O'Malley: Kutuya tuhaf bir madde bulaşmış... Bir an evvel bir numune alalım!
Madeline O'Malley: O kovayı aramamız gerektiğini düşünüyorsan vakit kaybetmeden işe koyulalım!

İncele: Kömür Kovası.
Madeline O'Malley: Doğrusun <İsim>, kovada bulduğun şu tespihi tanıyorum! Peder Donovan bunu yanından ayırmazdı!
Madeline O'Malley: Baksana, tespih kanla kaplı! Katil bunu cinayetten sonra buraya saklamış olmalı!
Madeline O'Malley: Harika bir kavram: Tespihi en acelesinden Viola'ya gönderelim. Umarım daha fazla ipucu çıkar!

Analiz et: Kurbanın Tespihi.
Viola Pemberton: "Koynunuzda beslediğiniz açgözlü yılan, bir gün büyüyüp kalplerinizi sokabilir!"
Madeline O'Malley: Yılan... mı? Viola, durum acil! Peder Donovan'ın tespihini inceledin mi?
Viola Pemberton: Evet inceledim! Ve ne buldum dersiniz? Ozanın deyimiyle "Hainler yuvası!"
Viola Pemberton: <İsim>, tespihe takılmış eser miktarda iplik vardı. İnceleyince bunların polis yeleğinden geldiğini tespit ettim!
Madeline O'Malley: Ne... Ne diyorsun?
Viola Pemberton: Diyorum ki katil böyle bir yelek giyiyormuş! Çünkü o her kimse... Polis Teşkilatı'ndan biri!
Madeline O'Malley: Lanetler kovalasın!
Madeline O'Malley: Gerçi Takım'ın polisi soruşturmak için kurulduğunu düşünürsek pek şaşırmamak lazım!
Madeline O'Malley: <İsim>, katilin emniyetteki rütbesi ne olursa olsun onu adalete teslim edeceğiz!

İncele: Mermi Kutusu.
Madeline O'Malley: <İsim>, mermi kutusundan aldığın numuneyi Viola'ya sevk edelim! Vakada aradığımız atılım bu olabilir!

Analiz et: Garip Macun.
Viola Pemberton: <İsim>, ebeveynlerimin eczacı oldukarını biliyor muydun? Her türlü ilacı satan bir dükkanları var ve...
Madeline O'Malley: İyiymiş Viola ama şimdi sırası değil! Mermi kutusundan aldığımız numune hakkında bize ne söyleyebilirsin?
Viola Pemberton: Ben de oraya geliyordum hayatım! Bir eczacının kızı olaraktan maddeyi ilk bakışta tanıdım. Bu bir yara merhemi!
Viola Pemberton: Kutudaki leke de katil tarafından bırakılmış olduğuna göre...
Viola Pemberton: Katilin yüzünde yüksek ihtimalle yara izi var!
Madeline O'Malley: Teşekkürler Viola! <İsim>, bu yaralı katil artık bizden kaçamaz!

Madeline O'Malley: <İsim>, Peder Donovan'ın cinayetinin arkasındaki hain polisi ifşa edip tutuklamanın vakti geldi!

Katili Tutukla.
Madeline O'Malley: Memur Whimple! Peder Donovan'ı...
Madeline O'Malley: Bir saniye, Memur Whimple nerede? Kendisini gören oldu mu?
Polis Memuru Ramirez: <Rütbe> <İsim>? Memur Whimple az önce çıktı! Trene bineceğini söyledi!
Madeline O'Malley: Kaçmaya çalışıyor olmalı! <İsim>, onu durdurmamız gerek!

-Tren istasyonunda...-
Madeline O'Malley: Edward Whimple, eller yukarı! Peder Donovan'ı öldürmekten tutuklusun!
Edward Whimple: <İsim>, yanılıyor olmalısın! Beni başkasıyla karıştırıyor olabilir misin?
Madeline O'Malley: Hiç sanmıyorum! Kurbanın tespihinde polis yeleğinden iplikler bulduk! Üniformanı nasıl bu şekilde lekelersin?!
Edward Whimple: Lekelemedim <İsim>! Eğer suçlanacak bir polis varsa o ben değilim!
Madeline O'Malley: Peder Donovan'ı tren istasyonune çekmek için yazdığın notta senin kolonyan vardı ama!
Edward Whimple: Komiser Baldwin'de benimla aynı kolonyadan sürüyor... Onu kastediyor olmalısınız!
Madeline O'Malley: Kanıt odasından çıkarıdığı tabancayı kullanarak suçu Komiser'in üstüne yıkmaya çalıştın zaten!
Madeline O'Malley: Ama Peder Donovan'ı öldürüp olaya kaza süsü vererek bizi kandırmaya çalışanın sen olduğunu biliyoruz! Bir din adamı böyle bir şeyi hak edecek ne yapmış olabilir?
Edward Whimple: Burnunu ait olmayan yerlere sokmayacaktı!
Edward Whimple: Ah... Bunu demeyecektim... Artık gerçekten de onu öldürdüğümü biliyorsunuz...
Madeline O'Malley: Konuş Whimple! Peder Donovan hakkında ne öğrendi?
Edward Whimple: Sürekli çaresizce iş arayan göçmenlerden bahsedip dururdu. Sonra günün birinde berberde kendisine hizmetçi arayan zengin bir adama kulak misafiri oldum...
Edward Whimple: Para ve hak talep eden Concordialı hizmetçilerden bıkmıştı ve çenesini kapatıp çalışacak bir göçmen bulmak için para vermeye hazırdı.
Edward Whimple: Bense paranın kokusunu bir kilometreden alırım! Peder Donovan'dan birkaç göçmenin adını araklayıp onları işe yolladım.
Edward Whimple: Peder Donovan her şeyden bihaberdi ama zengin adam ona ucuz işçi bulduğumu için bana hoş bir meblağ ödedi! Bilahare arkadaşları da bana geldi tabii!
Madeline O'Malley: Ama Peder Donovan tezgahına uyandı! Tepesi atmış olmalı!
Edward Whimple: İşime karışmaması gerekiyordu! <Rütbe> <İsim>, bu benim güce ilk adımım! Zenginler beni tanımaya başlamıştı! Artık saygı görecektim!
Madeline O'Malley: Dalavereci bir saygı anlayışın olduğu kesin Whimpe! Tutuklusun!

Yargıç Takakura: Edward Whimple, önümdeki belgede bir papazı göçmen sömürüsü tezgahını ortaya çıkardığı için öldürdüğün yazıyor.
Yargıç Takakura: Bu son derece alçakça. Savunman nedir?
Edward Whimple: Suçsuzum desem? Çünkü suçlu gibi hissetmiyorum! İşlerime burnunu soktuğu için bilakis o suçluydu!
Edward Whimple: Daha önce de göçmen işçilerin sömürüldüğüne dair ihbarlar gelmişti ama yangın onların icabına baktı... Eğer Donovan olmasaydı şu anda tezgahım tıkır tıkır işliyor olacaktı!
Yargıç Takakura: Bir dakika... Memur Koll'un kanıt odasını yakmasını sağlamak için onu tartaklayan serseriyi de sen mi tuttun?!
Yargıç Takakura: İyi de neden? Senin sorumlu olarak zaten kanıt odasına erişimin vardı! Pekala kendin de yapabilirdin!
Edward Whimple: Salak mıyım ben?! Yangını dışarıdan müdahale gibi göstermeseydim ilk şüphelenilecek kişi ben olurdum!
Yargıç Takakura: Çelişkiye bak ki <Rütbe> <İsim> suçlarının izini o yangınla sürmeye başladı Bay Whimle.
Yargıç Takakura: Cinayet, görevini kötüye kullanma ve başkalarının sırtından geçinme tezgahından ötürü seni müebbet hapis cezasına çarptırıyorum!
Edward Whimple: Yapmayın! Beni suçlularla dolu hapishaneye göndermeyin! Orada polis memurlarına iyi gözle bakmıyorlar!

Daha sonra zeplinde...
Arthur Wright: <İsim>, soruşturmada çıkarıdığınız şahane işten ötürü sizi tebrik etmem gerek. Concordia'daki polis yozlaşmasının kökünü kazımada ilk adımı attık! Komiser Baldwin bile etkilendi!
Arthur Wright: Meğersem Memur Whimple ne kadar da aşağılık bir adammış. Kanıt yakmak, rahip katletmek!
Madeline O'Malley: Göçmen sömürüsüne aracılık etmek...
Arthur Wright: Doğru, o da var. Üstelik Whimple sadece başlangıç! Polisin köküne kadar sirayet etmiş bu çürümüşlüğü kazımak için daha fazla çaba sarf etmemiz gerek!
Arthur Wright: <İsim>, bu felaketten sonra polis olanaklarına güvenemeyiz. Burada kendi kanıt depomuzu oluşturmalıyız!
Madeline O'Malley: İyi bir fikir Şefim. Evie'nin bununla severek ilgileneceğine eminim!
Madeline O'Malley: <İsim>, vakayı çözmenin şerefine bir iki kadeh devirsek mi? Bir şeyler içesim var da!

Yeni Bir Başlangıç 6

Arthur Wright: <İsim>, Memur Whimple'ı yakalamakla harika iş çıkardınız! Bu cinayeti çözerek üsttekilerin de takdirini kazanmış oldunuz.
Madeline O'Malley: Teşekkürler efendim fakat Whimple'ın hıyanetinin boyutu beni halen rahatsız ediyor.
Madeline O'Malley: Göçmen sömürüsü tezgahında ona parayı zenginler ödüyordu... Yani onlar da bir o kadar suçlu!
Madeline O'Malley: Ayrıca Whimple'ın bu alçak girişiminden elde ettiği paraya ne oldu?
Arthur Wright: Müdür Bey bu konuda tam rapor talep etti, cevapları bir an evvel bulsanız iyi olur!
Madeline O'Malley: Başüstüne efendim! <İsim>, Whimple'a bildiği her şeyi anlattırmanın vakti geldi!

Memur Whimple'dan cevap iste.
Edward Whimple: <Rütbe> <İsim>, derhal salıverilmeyi talep ediyorum! Tanıdığım zengin şahıslar var! Beni serbest bırakmanı sağlayabilirler!
Madeline O'Malley: Sağlayabilirler demek? Kimmiş bu zengin şahıslar?
Edward Whimple: Oscar Trefusis bana kefil olur! Beni tutukladığınızı duyar duymaz imdadıma yetişecektir!
Madeline O'Malley: Trefusis mi? Hayallerini yıktığım için kusura bakma ama kendisinden hiç ses seda çıkmadı!
Madeline O'Malley: Bu yüzden bence gerçeği ötsen iyi edersin! Göçmen sömürüsü tezgahından elde ettiğin parayla ne yaptın?
Edward Whimple: Paraya daha kendim ulaşamıyorken yerini size söyleyecek değilim! Sizden kaçmama da ramak kalmıştı üstelik!
Edward Whimple: Zaten neden Concordia'ya geldin ki <Rütbe> <İsim>? Sen olmasaydın beni kimse durduramayacaktı!

-Tekrar zeplinde...-
Madeline O'Malley: <İsim>, bundan böyle Whimple'ın yüzünü görmeyeceğime sevinmem gerek!
Madeline O'Malley: Ama doğru dedin, önemli bir ayrıntıyı ağzından kaçırdı. Oscar Trefusis zengin irtibatlarından biriydi! Gerçi adamın kim olduğunu düşününce pek de şaşırmamak lazım.
Justin Lawson: <Rütbe> <İsim>, böldüğüm için kusura bakmayın! Bölge Savcısı Lawson, daha önce de karşılaşıştık sizinle. Ortaya çıkardığınız suçlar beni bir hayli rahatsız etti!
Justin Lawson: Trefusis adını zikrettiğinizi duydum. Bir süredir gözüm onun üstündeydi! Lütfen onu sizinle birlikte sıkıştırmama izin verin!
Madeline O'Malley: <İsim>'in sizin de kendisiyle gitmesine hayır diyeceğini sanmıyorum Bay Lawson!
Madeline O'Malley: Ben de tren istasyonuna döneyim diyorum! Whimple onu tutukladığımızda tabana kuvvet kaçıyordu... Orada bir şey düşürmüş olabilir!
Madeline O'Malley: <İsim>, Trefusis'le işin bittiğinde beni tren istasyonunda bul lütfen!

Trefusis'ten göçmen sömürüsü hakkında yanıtlar iste.
Audrey Scott: Oscar Trefusis'in malikanesi. Efendimi çağı...
Audrey Scott: Ah! <Rütbe> <İsim>, sizsiniz demek! Efendim Poe'nun öldürülmesinin ardından sizi gördüğüme sevindim!
Oscar Trefusis: Terbiyesiz kız! Burada boş yere çene çalarak halt yediğini sanıyorsun?
Oscar Trefusis: Bu kez ne istiyorsunuz <Rütbe> <İsim>? Ayrıca siz kimsiniz Bay...?
Justin Lawson: Bölge Savcısı Lawson. Sizinle açık konuşayım beyefendi. Kasten kötü davrandığınız göçmen işçileri bulması için Memur Whimple'a para yedirdiğinizi biliyoruz!
Oscar Trefusis: Ben... Ne yapıyormuşum? Kusura bakmayın ama ne demek istediğinizi anlamadım.
Justin Lawson: Çok tuhaf. Memur Whimple bize dedi ki...
Oscar Trefusis: Siz ne cürretle benim evimde bana karşı böyle mesnetsiz suçlamalarda bulunursunuz! Derhal yıkılın karşımdan!
Oscar Trefusis: Gel kız sen de buraya! Şunlara kapıyı göster, sonra da berberden eşyalarımı getir! Bekliyorum!
Audrey Scott: Evet efendim. Nasıl isterseniz efendim. Kaybeettiğiniz cüzdanınızı bulacağım, aman siz dertlenmeyin.
Audrey Scott: Yemin ediyorum iki ayağım bir pabuca girdi...
Justin Lawson: Bay Trefusis cüzdanını berberde kaybetti demek? Bayan Scott, isterseniz <Rütbe> <İsim> ile ben cüzdanı arayalım, siz de biraz dinlenin. Ne dersiniz?

İncele: Berber Dükkanı.
Justin Lawson: Bu cüzdan Oscar Trefusis'in olmalı! <İsim>, içinde kabahatlerine dair bir kanıt bulabiliriz!

İncele: Cüzdan.
Justin Lawson: Harikulade <Rütbe> <İsim>! Trefusis'in cüzdanından çek defteri çıktı! Bu sayede kimlerle mali işler yaptığını öğrenebiliriz!
Justin Lawson: Burada daha önce yazdığı 50 şilinlik bir çekin koçanı var. Bu oldukça yüksek bir meblağ! Üzerindeki hesap numarası kima ait acaba...
Justin Lawson: Arşivciniz Bayan Holloway'in bunu açıklayabileceğini mi düşünüyorsunuz? Öyleyse bu çek defterini kendisine sevk edelim!

Analiz et: Trefusis'in Çek Defteri.
Evie Holloway: <İsim>, şuna bak hele! Sence bunu kim yapmış olabilir?
Justin Lawson: Şey, sanırsam siz yapmadınız Bayan Holloway...
Evie Holloway: Ah! Affedersiniz efendim! <İsim>'in yanında birinin daha olduğunu fark etmedim! Arkadaşlarımızdan birinin sıçanı kütüphaneme girmiş ve...
Evie Holloway: Her neyse. Sanırsam Bay Trefusis'in çek defteri için geldiniz.
Evie Holloway: Trefusis'in para havalesi yaptığı hesap numarasını araştırdım... Hesabın Edward Whimple'a ait olduğunu söyleyebilirim!
Justin Lawson: Bu Memur Whimple ile Bay Trefusis arasındaki bağlantıya dair inkar edilemez bir kanıt! Harikulade işti Bayan Holloway!
Justin Lawson: <Rütbe> <İsim>, Bay Trefusis'in suçlarını üstlenmesinin vakti geldi artık!

Trefusis'i çevirdiği işler hakkında sıkıştır.
Justin Lawson: Bay Trefusis, Memur Whimple'ı tanımadığınızı öne sürdünüz ama ona para verdiğinize dair kanıtımız var!
Justin Lawson: Ona size ucuz işçi bulması için para yedirdiniz... Sömürülmeye şikayet etmeden katlanacak insanlar bulması için!
Oscar Trefusis: ......
Oscar Trefusis: Whimple gibi bir madrabazla iş yaparsam olacağı buydu! Başıma iş çıkarmaktan başka bir halta yaramazlar!
Oscar Trefusis: Bana gönderdiği hizmetçiler de beş para etmezdi zaten. O'Neill denen herif kaçıp gitti, Patrick denen kız da gitti kendini öldürttü!
Justin Lawson: Eh, göçmenlere kötü davranışlarınız burada sona eriyor! Ağır bir para cezası ödeyecek ve diğer zengin dostlarınıza gözümüzün üzerlerinde olduğunu söyleyeceksiniz!
Audrey Scott: <Rütbe> <İsim>, Efendim Trefusis belgelerimi de geri verecek mi?
Justin Lawson: Ne? Bay Trefusis, derhal Bayan Scott'un belgelerini kendisine geri iade ediyorsunuz!
Oscar Trefusis: Tamam! Ama bunlara neden ihtiyacı olduğunu anlamıyorum! Böyle bir evi asla bırakmak istemez!
Audrey Scott: Aslında efendim, burada bir dakika dahi durmak niyetinde değilim! İyi günler size!
Audrey Scott: Yardımlarınız için teşekkürler <Rütbe> <İsim>!
Justin Lawson: Hiç önemli değil Bayan Scott. Size gelince Bay Trefusis, para cezanızı eksiksiz ödeseniz iyi edersiniz! Unutmayın, gözümüz üstünüzde!

İncele: Tren Rayları.
Madeline O'Malley: <İsim>, bu Whimple'ın çantası!
Madeline O'Malley: De, bu çantanın içi boş! Birisi içindeki haksız kazanca bizden önce ulaşmış olmalı!
Madeline O'Malley: Çantadan üç beş parmak izi kopartırsak kim olduğunu öğrenebiliriz!

İncele: Whimple'ın Çantası.
Madeline O'Malley: Whimple'ın çantasındaki parmak izleri fazlasıyla bulanık! Tam bir biçimde çıkarmak mümkün değil... Belki Evie bir mucize yaratır!

Analiz et: Parmak İzleri.
Madeline O'Malley: Evie, Whimple'ın çantasındaki parmak izleri kime aitmiş bulabildin mi?
Evie Holloway: Bir saniye <İsim>, kitabın en heyecanlı yerine geldim...
Madeline O'Malley: Evie, korkarım ki bu beklemez!
Evie Holloway: Tabii, kusura bakmayın! Çantadaki izlerin bazıları bizzat Whimple'a aitmiş... Ama ayrı bir grup daha çıkardım, onlar da Seamus O'Neill'e ait!
Madeline O'Malley: Çantada Seamus'un parmak izleri mi varmış? Yani Whimple'ı oraya yerleştirdiği parayı çalan da o!
Madeline O'Malley: Seamus'un çulsuz olduğunun farkındayım ama ondan bunu beklemezdim! Onu bir an önce bulmalıyız <İsim>!

Seamus'u çalınan para hakkında sıkıştır.
Madeline O'Malley: Seamus, Memur Whimple'ın kaçırmaya çalıştığı parayı senin aldığını biliyoruz!
Seamus O'Neill: Ne olmuş aldıysam? Paranın nereden geldiğini düşünürsek zaten benim hakkımdı!
Seamus O'Neill: Tren istasyonundaydım, tamam mı? O sahtekar aynasızı tutukladığınızı duydum! Bu parayı biz göçmenlerin sırtından kazandığını biliyordum!
Seamus O'Neill: Concordia'daki ilk günlerimin cehennem azabı gibi geçmesinin tek sorumlusu o Whimple denen herif! Başta Peder Donovan'ı suçluyordum ama artık gerçeği biliyorum!
Madeline O'Malley: Gerçeği öğrenmek sende bir sarsıntı etkisi yaratmış olmalı ama bunun çözümü para çalmak değil!
Seamus O'Neill: Değil mi? O para göçmenlere ait bir kere! Parayı alıp konuttakilerle paylaşacaktım...
Seamus O'Neill: Ama sandığım kadar kolay değilmiş. O lanet olası aynasız parayı bir kasaya kilitlemiş, ben de kilidini açamadım! Artık o parayı kimse alamaz!
Madeline O'Malley: Orası belli olmaz! <Rütbe> <İsim> ile konuta gidip o kasayı kendimiz arayacağız!
Seamus O'Neill: Kasayı açmak için güce kuvvete ihtiyacınız olacak, benden söylemesi!

İncele: Göçmen Konutu.
Madeline O'Malley: <İsim>, Seamus'un Whimple'ın çantasında buldum dediği kasa bu olmalı!
Madeline O'Malley: Üzerindeki kilidin senin için çocuk oyuncağı olacağından eminim!

İncele: Kasa.
Madeline O'Malley: <İsim>, Whimple'ın göçmen sömürüsü tezgahından kotardığı tüm para bu kasadaki olmalı!
Madeline O'Malley: Oldukça sağlam bir meblağ... Da parayla ne yapacağız?
Madeline O'Malley: Ahlaken konuşursak para, sömürünün mağdurlarına ait... Ama parayı öylece onlara vermek çözüm olmayabilir.
Madeline O'Malley: Bu konuda bir kafa patlatalım bence <İsim>! İllaki aklımıza güzel bir fikir gelir!

Daha sonra...
Madeline O'Malley: <İsim>, adaleti sağlama konusunda sağlam bir yol kat ettiğimizi hissediyorum! Whimple'ın göçmen sömürüsü tezgahından elde ettiği parayı bulduk...
Justin Lawson: Ve hepsinden önce ona para yediren zengin adamın kim olduğunu tespit ettik.
Madeline O'Malley: Trefusis Whimple'ın tezgahından faydalanan tek zengin Concordialı değil ama gözümüzün üstlerinde olduğunu arkadaşlarına anlatır mutlaka!
Justin Lawson: Ayrıca Harriet, Audrey ve Seamus'a yaptığı gibi diğer göçmenlere de kötü davranamayacak artık!
Madeline O'Malley: Seamus demişken. Whimple'ın parasını konuttaki göçmenlere dağıtmak istiyordu... Ama galiba benim daha iyi bir fikrim var.
Madeline O'Malley: Bunu Seamus'la aynı anda duymanı istiyorum <İsim>!

Seamus'la para hakkında konuş.
Seamus O'Neill: <Rütbe> <İsim>, o aynasızın parasıyla ne yapacağınıza karar verdiniz mi? Kendinize saklamayacaksınız, değil mi?
Madeline O'Malley: Aslında Seamus, bu parayı bir göçmen yardım fonu kurmak için kullanmaya ne dersin?
Madeline O'Malley: Bu kuruluş Peder Donovan'ın yaptığı gibi göçmenlere yardım edebilir ama daha resmi olarak. İş imkanı sağlar, belki barınma yardımı yapar...
Seamus O'Neill: Bunu yapabilir misiniz <Rütbe> <İsim>? Bu müthiş olur, gerçekten de! Kuruma Peder Donovan'ın adını verebilir miyiz?
Madeline O'Malley: Elbette Seamus.
Seamus O'Neill: Her şey için çok teşekkürler <Rütbe> <İsim>! Concordia'da zor bir başlangıç yaptım... Ama sayenizde burada iyi insanlar olduğunu da gördüm!
Madeline O'Malley: Bugünün işini de böylece bitirmiş olduk <İsim>. Şimdi bir kadeh absent beni...
Madeline O'Malley: Ah, doğru dedin. Komiser Baldwin halen soruşturma raporumuzu belkiyor. Gidip onu bulalım!

Komiser Baldwin'e rapor ver.
Talmadge Baldwin: <Rütbe> <İsim>, duyduğuma göre yıldızlara yaraşır iş çıkarmışsınız! Yoz bir polisi yakaladımız, göçmenler için bir hayır fonu kurdunuz...
Talmadge Baldwin: Tabii beni cinayetler itham etme gafletine de düştünüz ama bunu soruşturmanın heyecanına veriyorum.
Madeline O'Malley: Teşekkürler o vakit...
Madeline O'Malley: Tek üzüldüğüm nokta, Trefusis'e hizmetçilerine kötü davrandığı için para cezası kesmekten fazlasını yapamamış olmamız! Zenginler parayla paçayı sıyırmamalı!
Talmadge Baldwin: Aman Dedektif O'Malley, haddimizi aşmayalım lütfen. Hem Şef Wright'ın haberini duyunca Concordia'nın üst tabakası hakkındaki fikriniz değişebilir!
Arthur Wright: <İsim>, başarımız üstlerden de takdir gördü. Ödül olarak harikulade bir partiye davet edildik!
Arthur Wright: Bahsi geçen parti yılın en büyük sosyete etkinliklerinden. <İsim>, buna uygun giyinsek iyi olur!

Advertisement