Criminal Case Wiki
Advertisement
Vaka Diyaloglar

Yeni Zelanda'da...
Şef Ripley: <Rütbe> <İsim>, Baxter Fraser'ı bulmamız gerek! Baxter SOMBRA'nın deneklerinden biri ve şu anda firarda!
Carmen Martinez: Evet Amirim, bildiğimiz üzere Baxter, Endonezya'dan Yeni Zelanda'ya kaçıyordu!
Carmen Martinez: Yeni Zelanda aynı zamanda "Yüzüklü Efendi" yedilemesinin beşinci filminin çekildiği yer!
Carmen Martinez: Nasıl <İsim>? Kitapları harika... Filmleri de öyle!
Şef Ripley: Eğer Fraser firardaysa, saçma bir kıyafet giyip figüranların arasına ilişerek mükemmel bir gizlenme fırsatı bulabilir...
Şef Ripley: Her ipucunu takip etmeliyiz <İsim>! Git ve Baxter Fraser'ı bul! Ondan SOMBRA hakkında daha fazla bilgi edinebiliriz!
Şef Ripley: Önce şu filmin setine bir göz at <İsim>! Kaybedecek bir saniyemiz dahi yok!

1. Bölüm

İncele: Fantastik Film Seti.
Carmen Martinez: Daha film setine adımımızı atar atmaz karşımıza bir ceset çıktı! Kurban bu sahnede oynuyormuş gibi durmuyor ve Baxter Fraser olmadığı da bariz...
Carmen Martinez: Bir saniye <İsim>! "Yüzüklü Efendi" yedilemesinin yönetmeni Jackson Peters bu! Gelmiş geçmiş en efsane film yönetmenlerinden biridir!
Carmen Martinez: Peki öldüyse bir hayranları ne yapacağız? Toplam yedi filmin henüz beşincisi çekiliyordu!
Carmen Martinez: Endişelenme <İsim>! Toparlanırım şimdi... Jackson Peters'ın katilinin peşine düşmemize yarayacak bir şeyler buldun mu?
Carmen Martinez: İyi dedin! Bu megafonun üstünde kurbanın soyadı yazılı! Üzerinde parmak izi arayabiliriz! Belki başkasının parmak izine de rastlarız!
Carmen Martinez: Ayrıca deniz ürünleri ajerlisiyle ilgili bir kart bulmuşsun ve üzerinde de kana benzer lekeler var! Bir örnek alabilir misin?
Carmen Martinez: Jackson Peters'ın cinayetini cezasız koymayacağına eminim <İsim>! Hadi şu katili yakalayalım!

Otopsi: Kurbanın Cesedi.
Angela Douglas: Selam <İsim>... Bu vaka hiç beklemediğim bir şekilde gelişıyor... Jackson Peters'ı masamda göreceğim hiç aklıma gelmemişti!
Carmen Martinez: Geminin dümeninde o yokken yedilemenin sonunu nasıl getirecekler bilemiyorum doğrusu...
Angela Douglas: Vay be Carmen, senin bir "Yüzüklü Efendi" kurdu olduğunu bilmezdim!
Carmen Martinez: Arada kendini iyi bir öyküye kaptırmaktan ne çıkar yahu?
Angela Douglas: Çıkmaz da... Cinayet için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bay Peters dövülerek öldürülmüş ama öyle bilindik küt bir nesneyle değil!
Angela Douglas: Kurbanın kafa derisine gömülmüş bir köpekbağılı dişi buldum <İsim>!
Jonah Karam: Köpekbalığı dişi mi dedin Angela? Öyleyse cinayet silahı maripi olabilir!
Jonah Karam: Maripi, Maori yerlilerinin kullandıkları ahşaptan oyulmuş bir alettir. Eti kesmesi için bir yanına köpekbalığı dişleri tutturulur.
Jonah Karam: Maripinin sadece bir alet olmadığı ve silah olarak da kullanıldığına dair tartışmalar var fakat...
Angela Dougas: Teşekkürler Jonah... Şu durumda silah olarak kullanıldığı kesin... Ayrıca katil köpekbalığı dişinin üstüne bir kanıt bırakmış!
Angela Douglas: Dişin üstünde az miktarda yaban çileği, krema ve beze izleri buldum! Bunlar, ünlü pavlova tatlısının malzemeleri!
Carmen Martinez: Demek katil pavlovaya düşkünmüş, he? Yeni Zelanda'da bunun pek sevildiğini biliyorum. <İsim> ile onu içeriye paket etmeden önce katil yiyebildiği kadar yese iyi olur!

İncele: Megafon.
Carmen Martinez: Megafonda parmak izleri bulmuşsun <İsim>! Üzerinde kurbanın adı da yazsa, izlerin ona ait olup olmadığını bilemeyiz. Hadi veri tabanından bir eşleşme yakalamaya çalışalım!

İncele: Parmak İzleri.
Carmen Martinez: Megafondan aldığın parmak izleri Bronwyn Peters'a mı aitmiş?
Carmen Martinez: Bronwyn Peters kurbanın karısı!
Carmen Martinez: Bronwyn'in aynı zamanda "Yüzüklü Efendi" yedilemesinde rol dağılımından sorumlu olduğunu biliyor muydun?
Carmen Martinez: Tabii ya... Nereden bileceksin? Neyse, Bayan Peters'a acı haberi vermemiz gerek... Hadi gidelim...

Bronwyn Peters'a kocasının öldüğünü söyle.
Carmen Martinez: Bayan Peters, korkarım ki size kötü haberlerimiz var...
Bronwyn Peters: Yine ne var?! Baş büyücümüz dev bir baykuşa atlayıp kaçtı mı ne oldu
Carmen Martinez: Bayan Peters, lütfen biraz oturun... Kocanız Jackson Peters'ın bu sabah öldürüldüğünü haber vermek için geldik.
Bronwyn Peters: Ja... Jackson?! Kocam? Öldürüldü?
Bronwyn Peters: Böyle bir şeyi kim yapar? Neden?!
Carmen Martinez: Biz de bunu bulmaya çalışıyoruz. Hem kendisiyle evli olduğunuz hem de birlikte çalıştığınız için biz de...
Bronwyn Peters: Onu benim öldürdüğümü düşünüyorsunuz, değil mi?! Suçlu hep eştir zaten... Birlikte çalıştığınız kişi ile evli olmanın çocuk oyuncağı olmadığını söyleyeyim size!
Bronwyn Peters: Ama bir şekilde yürütüyorduk işte. Hep bir yolunu bulurduk... Genellikle buranın ragbi barında her şeyi tatlıya bağlardık. Jackson ile filmdeki sorunları çözmek için oraya giderdik...
Carmen Martinez: Başınız sağ olsun Bayan Peters ama bu soruşturmada yardımınıza daha fazla ihtiyacımız olabilir. Lütfen fazla uzaklaşmayın ki sizi bulabilelim.
(Bronwyn Peters ile konuştuktan sonra)
Carmen Martinez: Bronwyn Peters, kurbanla birlikte buranın ragbi barına gittiğini söyledi...
Carmen Martinez: İyi fikir <İsim>! Eğer kurban barda epey vakit geçirmişse, belki orada katilini yakalamamıza yarayacak bir şeyler buluruz!

İncele: Ragbi Barı.
Carmen Martinez: Vay be! Şu ork maskesine bak! Hakiki bu! Gözlerime inanamıyorum!
Carmen Martinez: Evet... Doğru dedin <İsim>. Bu maske bir ipucu olabilir! Üzerinde kurumuş deri var sanki. Bir örnek alabilir misin?
Carmen Martinez: Yırtık bir fotoğraf bulmuşsun! Hadi bunu jet hızında birleştirelim!

İncele: Lateks Ork Maskesi.
Carmen Martinez: Ork maskesinden aldığımız deri hücreleri üzerinde mikroskop hafiyeliğine soyunma vakti geldi <İsim>!

İncele: Deri Hücreleri.
Carmen Martinez: Ork maskesinden topladığın deri hücreleri Jermaine Waaka diye birine mi aitmiş?
Carmen Martinez: Tabii ya, nasıl unuturum! "Yüzüklü Efendi"nin beşinci filminde gelmiş geçmiş en büyük ve korkunç orku oynaması için bir ragbi yıldızıyla anlaştıklarını okumuştum İnternet'te!
Carmen Martinez: Gidip Bay Waaka ile konuşalım! Belki bize kurban hakkında bilgi verir!

Jermaine Waaka'yı kurbanla ilgili sorgula.
Carmen Martinez: Bay Waaka? <Rütbe> <İsim> ile size birkaç...
Jermaine Waaka: Tabii! Hayranlarım için her zaman vaktim vardır! Ufak bir fotoğrafa ne dersiniz? Size haka öğreteyim!
Carmen Martinez: Geleneksel Maori savaş narası mı? Bu... gerçekten de... bilgilendirici olurdu...
Carmen Martinez: Onun yerine Jackson Peters hakkında bazı sorularımızı yanıtlamaya ne dersiniz? Kendisi "Yüzüklü Efendi"nin setinde öldürüldü...
Jermaine Waaka: Öldürüldü mü! Kivi aşkına! Hayretler içindeyim!
Jermaine Waaka: O zaman film bitmiş demektir... Tam zamanlı ragbiye dönebilirim!
Carmen Martinez: Bu haberi şaşırtıcı derecede iyi karşıladınız... Film'de olmak istemiyor muydunuz?
Jermaine Waaka: Ah şey, bilirsiniz ya... Menajerim film endüstirine geçmemi söyledi. Ölene dek ragbi oynayamazmışım! Hiç bör ölümlü oynayamaz, değil mi?
Jermaine Waaka: Yanlış anlamayın! Jackson Peters'la çalışmak heyecan vericiydi... Ama insanı çileden de çıkartabiliyordu!
Carmen Martinez: Biraz ölüye saygı göstersek? Bir yere kaybolmayın Bay Waaka. İçimden bir ses tekrar konuşmamız gerekecek diyor!

İncele: Yırtık Fotoğraf.
Carmen Martinez: Anlaşılan birisi fotoğrafının çekilmesini istememiş! Bildiğin "Çekmeyin lan!" pozu bu!
Carmen Martinez: Bir saniye... Doğru dedin <İsim>! Bu fotoğrafta bir gariplik var. Fotoğraftaki kişinin gözleri... SARI!
Carmen Martinez: SOMBRA'nın bütün denekleri sarı gözlü... Bu fotoğraftaki adam da feci biçimde Baxter Fraser'a benziyor!
Carmen Martinez: Demek Baxter gerçekten de Yeni Zelanda'da!
Carmen Martinez: İyi dedin <İsim! Arka plana bakarsak Baxter bu barda saklanıyormuş!
Carmen Martinez: Fraser her ne kadar SOMBRA'dan kaçsa da, sonuçta onlar tarafından eğitildi. Neler yapabileceğini kim bilir?
Carmen Martinez: Bir SOMBRA deneğinin bir cesede bu kadar yakın olması tesadüf olamaz. Baxter'ı bulup burada ne işi olduğu konusunda sıkıştırmalıyız!

Baxter Fraser'ı Yeni Zelanda'da bulunması hakkında sorgula.
Carmen Martinez: Baxter Fraser! <Rütbe> <İsim> ve benden sonsuza dek saklanamazsın!
Baxter Fraser: Beni bir başkasıyla karıştırıyor olmalısınız...
Carmen Martinez: Baxter, <Rütbe> <İsim> ve ben sarı gözlerini nerede görsek tanırız. Kim olduğunu biliyoruz!
Carmen Martinez: SOMBRA'nın üzerinde deney yaptığını...
Baxter Fraser: O adı ağzınıza almayın!
Baxter Fraser: Nasıl buldunuz beni? Siz bulduysanız onlar da bulabilir!
Carmen Martinez: SOMBRA'dan kaçtığını iddia ediyorsun... Ama Yeni Zelanda'ya ayak basar basmaz Jackson Peters öldürülüyor!
Baxter Fraser: Jackson öldürüldü mü?!
Baxter Fraser: SOMBRA onu indirmiş olmalı! Bana ulaşabileceklerini göstermek için onu yok etmişler!
Carmen Martinez: Yeni Zelanda'ya gelişinin bize söylemediğin nedenleri olduğunu biliyoruz Baxter. <Rütbe> <İsim> gerçeği mutlaka öğrenecek!

İncele: Alerji Kartı.
Carmen Martinez: Lars bize alerji kartından topladığın kanla ilgili bilgi verebilir. Bunu ona götürelim!

Analiz et: Kan.
Lars Douglas: Napan be <İsim>! Bana yolladığın bu kan örneğinin bana anlatacak bir hikayesi varmış...
Carmen Martinez: Umarım kısa bir hikayedir Lars! Çözmemiz gereken bir cinayet var!
Lars Douglas: Gergin olduğunun farkındayım Carmen. "Yüzüklü Efendi"nin senin için ne demek olduğunu duydum!
Carmen Martinez: Kapa çeneni Lars! Bize bulduğun kandan bahset!
Lars Douglas: Kan kesin kez kurbana ait ama örneği deniz ürünleri alerjisi için kontrol ettiğimde bir şey bulamadım.
Carmen Martinez: Madem bu deniz ürünleri alerjisi kartı kurbana ait değil, öyleyse katile ait olmalı!
Lars Douglas: Elbette! Katilin deniz ürünlerine alerjisi var. Yeni Zelanda'da yaşayan biri için yazık gerçi... Buranın deniz ürünleri harikadır!
Carmen Martinez: En azından o canavarın arkasından ağlamayacağımdan emin olabilirsin! Yine de şu katilin boğazına bir karidesten önce yapışırız umarım!

Tekrar merkezde...
Carmen Martinez: Pekala <İsim>, Baxter Fraser'ı bulduk ama bu kez önümüze daha fazla iş yığıldı!
Carmen Martinez: Birinin Jackson Peters'ın kafasını yardığına inanamıyorum... Ne büyük kayıp ama! O adam bir dahiydi!
Carmen Martinez: Jermaine Waaka, günümüzün en iyi yönetmenlerinden biriyle çalıştığının farkında bile değilmiş!
Carmen Martinez: Tamam, biraz taraflı olduğumun farkındayım. Endişelenme <İsim>! Bunun değerlendirmemi engellemesine izin vermem!
Carmen Martinez: Baxter Fraser'a gelince, bir gözümüz üstünde olsa iyi olur! SOMBRA tarafından eğitilen birinin neler yapacağı... ya da belki de yaptığı belli olmaz...
Angela Douglas: <Rütbe> <İsim>! Kurban hakkında elimde yeni bir bilgi var! Kurban sette ölmemiş!
Carmen Martinez: Jackson Peters film setinde öldürülmemiş mi?!

2. Bölüm

Carmen Martinez: Birinin Jackson Peters'ın kafasını yardığına inanamıyorum... Ne büyük kayıp ama! O adam bir dahiydi!
Carmen Martinez: En azından Baxter Fraser'ı bulduk... Tam da Jeckson Peters öldürüldüğü sırada Yeni Zelanda'da bulunuyor olması şüpheli bir durum!
Carmen Martinez: Bir de şu ragbi oyuncusu var tabii. Jermaine Waaka, günümüzün en iyi yönetmeninin filminde bir orku canlandıracağı için ne kadar şanslı olduğunun farkında bile değilmiş!
Angela Douglas: <Rütbe> <İsim>! Kurban hakkında elimde yeni bir bilgi var! Kurban film setinde öldürülmemiş, üstelik kanıtım da var!
Angela Douglas: Kurbanın kıyafetlerinde bulduğum mineraller Rotorua gayzerindeki kaynak suyuna ait alkalin kimyasal profiline uyuyor!
Carmen Martinez: Anlamadım, ne? O mineraller kurbanın kıyafetlerine nasıl bulaşmış? Hem kim kaplıcaya giysileriyle girer ki?!
Angela Douglas: Bence kurban Rotorua gayzerinde öldürülmüş! Orası önemli bir turist merkezi, bu yüzden katilin cesedi oradan uzaklaştırması geremekteydi!
Carmen Martinez: Jackson Peters gayzerde öldürüldüyse orada ipucu bulacağımız kesin! Derhal oraya gitsek iyi olur!

İncele: Rotorua Gayzeri.
Carmen Martinez: İşte büyük bir ipucu <İsim>! Şu alerji ilacının üstünde deniz ürüni alerjisi uyarı çıkartması var!
Carmen Martinez: Katilin deniz ürünlerine alerjisi var...
Carmen Martinez: Ve bu alerji ilacını cinayet mahallinde bulduk. Yani ilaç katilin olmalı!
Carmen Martinez: Parlayan şu tuhaf mavi maddeden bir örnek alabilirsen Jackson Peters'ı öldüren şahıs hakkında yeni bir bilgi edinebiliriz!
Carmen Martinez: Peki şu kirli defterin üzerindeki ufak plastik benekler de neyin nesi? Bir örnek alabilir misin?
Carmen Martinez: Yalnız anlamadığım bir şey var. Aldığın şu kaya örneğinin soruşturmayla ne ilgisi var? Etikette "Armstrong, R." yazıyor... Kim ki o?
Carmen Martinez: Bunun Ruby Armstrong'a ait olduğuna emin misin? Ruby bir yanardağ uzmanı VE Sigapur'da bir şüpheliydi, doğru mu?
Carmen Martinez: Ruby'yi bulup burada ne aradığını soralım!

Ruby Armstrong'a Yeni Zelanda'da ne yaptığını sor.
Carmen Martinez: Ruby, <Rütbe> <İsim> kaya örneğini Rotorua gayzerinin yakınında buldu. Ne yalan söyleyeyim seni Yeni Zelanda'da görmeyi beklemiyorduk...
Ruby Armstrong: Yeni Zelanda'ya gelmeyi kim istemez ki? Dünyadaki neredeyse her ekosistemi bu iki adada yaşamak mümkün!
Carmen Martinez: Öyle mi diyorsun? Sanırsam Jackson Peters'da bu yüzden "Yüzüklü Efendi"yi burada çekmek istemiş... Tabii öldürülmeden önce...
Ruby Armstrong: Birisi Jackson'ı öldürdü mü?! Bu çok kötü!
Carmen Martinez: Kurbana adıyla mı hitap ediyordun? Nasıl oluyor bu?
Ruby Armstrong: Şey, Singapur'da olanlardan sonra kaçmam gerekiyordu. Kırılan kalbimi onarmak için farkı bir şeyler yapmak istedim...
Ruby Armstrong: Jackson Peters'ın "Yüzüklü Efendi" filmi için bilimsel bir alanda eğitimli mekan danışmanları aradığını duydum ve fırsat bu fırsat diyip balıklama atladım!
Ruby Armstrong: Yani Yeni Zelanda'da dolaşıp bir de üzerine para alacaktım! Şaka gibi! Alerjim yüzünden buranın harika deniz ürünlerinden yiyemiyorum ama onun dışında...
Ruby Armstrong: Ama bu habere çok şaşırdım... İnanamıyorum... Jackson Peters öldüğüne göre ben de işsiz kaldım demektir...
Carmen Martinez: Biraz öyle oldu Ruby... Adalarda kal. Sana başka sorularımız olabilir.

İncele: Alerji İlacı.
Carmen Martinez: Görüyorum ki katilin alerji ilacındaki şu parlayan tuhaf maddeden bir örnek almışsın! Lars bunun ne olduğunu bilir! Hadi bunu ona götürelim!

Analiz et: Mavi Madde.
Lars Douglas: Vay be <İsim>! Bana getirdiğin bu maddeyi hep analiz etmek istemişimdir!
Carmen Martinez: Alerji ilacının üstündeki parlayan mavi maddeyi mi? Ne ola ki o?
Lars Douglas: Tak tak...
Carmen Martinez: Yapma şunu... Efendim?
Lars Douglas: Ben larva!
Carmen Martinez: Hangi larva?
Sanjay Korrapati: Palarva!
Carmen Martinez: Hey! Bu o kadar da kötü değilmiş bak! Palavra... Pa"larva"!
Lars Douglas: Esprinin can alıcı kısmını kaptığın için sağ ol evlat...
Carmen Martinez: Hadi ama Lars... Alt tarafı yardım etmek istedi... Ödevinin başına dönsen iyi olur Sanjay...
Sanjay Korrapati: Peki! Ufak bir ara vermiştim sadece! Valla!
Carmen Martinez: Eee Lars, alerji ilacının üstündeki mavi şey neymiş bakalım?
Lars Douglas: Araknokampa luminosa larvasının biyoluminoesansıymış. Bu, yalnızca Yeni Zelanda'da bulunan bir mantar sineği türü!
Lars Douglas: Larvalar, altı ile on iki ay arasında bir süreyi mağaralarda geçirir. Bu mağaralar cinayet mahallinden hiç de uzakta sayılmaz...
Lars Douglas: Katil alerji kartına bu biyoluminoesansı tek bir yolla bulaştırmış olabilir, o da buradaki mağaralardan birinde keşfe çıkarak!
Carmen Martinez: Demek katil mağara keşfine çıkıyor... <İsim> ile onu yakaladığımızda kaçacak mağara arayacağı kesin!
Carmen Martinez: İyi dedin <İsim>! Belki ragbi barında birisi katilin mağara keşfi maceralarıyla ilgili bir şeyler işitmiştir!Hadi gidelim!

İncele: Bar Masası.
Carmen Martinez: Ee, barı ikinci kez aradıktan sonra bir şeyler bulabildin mi bari? Yırtık bir poster mi? Geri yapıştırmak istiyorsan buyur!
Carmen Martinez: Elbette şu güvenlik kamerasının kilidini kırsan fena olmaz! Vakayı çözmemize yarayacak sağlam bir ipucu bulabiliriz!

İncele: Yırtık Poster.
Carmen Martinez: Bu "Yüzüklü Efendi"nin bir posteri! Üzerinde de bir ork resmi var! Bunu kim yırtmak ister ki?
Carmen Martinez: Üzerinde bir de not var: "Bu kadar kolay kurtulamazsın!" Bunu kim yazmış olabilir ki?
Carmen Martinez: Evet! Veri tabanında el yazısına bir eşleşme bulabilir misin? Kolay gelsin <İsim>!

İncele: El Yazısı.
Carmen Martinez: Bu notu Jackson Peters'mı yazmış?! İyi de kimmiş o kolay kurtulamayacak olan?
Carmen Martinez: Doğru dedin <İsim>. Jermaine Waaka'nın baş orku oynaması için tuttukları ünlü isim olduğunu biliyoruz...
Carmen Martinez: Jackson Peters bu mesajı Jermaine Waaka'ya yazmış olmalı! Hadi gidip ona bunun ne demek olduğunu soralım!

Jermaine'i kurbandan gelen mesajla ilgili sorgula.
Jermaine Waaka: Selam kivi dostları! Yoksa fotoğraf ve haka hakkındaki fikrinizi mi değiştirdiniz?
Carmen Martinez: Yok. <Rütbe> <İsim> Jackson Peters'ın sana yazdığı mesajı buldu. Diyor ki, "Bu kadar kolay kurtulamazsın!" Bir zahmet açıklasan hele? Neyden kurtulamazmışsın?
Jermaine Waaka: Ahi o posteri buldunuz demek. Ondan kurtulduğumu sanıyordum...
Jermaine Waaka: Jackson sırf filmi bırakmak istememe kızmıştı. Şu şavalak fantastik filmden çok daha fazla para kazanabileceğim, harika bir sponsorluk teklifi almıştım...
Carmen Martinez: Şavalak... fantastik... film... mi?!
Jermaine Waaka: Şey, evet, hem sezon aralarında hobilerime de zaman ayırabilecektim! Hiç mağara keşfi yapmayı denedin mi <Rütbe> <İsim>?
Jermaine Waaka: Ayrıca gıda alerjisiyle ilgili farkındalık yaratmaya da zamanım olacaktı! Bu benim için hayat memat meselesi!. Kimse Yeni Zelanda'da deniz ürünleri alerjisiyle yaşamanın zorluğunu bilmez. Toplumun dışına itiliyoruz resmen!
Carmen Martinez: Peki. Öyle olsun Jermaine, belki de Jackson Peters'ı öldürmek senin için amaca giden yolda bir araçtı. He eğer gerçekten de öyleyse, o zaman hapiste kendine yeni hobiler edinmek zorunda kalırsın!

İncele: Güvenlik Kamerası.
Carmen Martinez: Güvenlik kamerasını açtın mı? Hadi bunu Elliot'a götürelim, bakalım içinden bir ipucu çıkacak mı!

Analiz et: Güvenlik Kamerası.
Elliot Clayton: Selam <İsim>! Kurban hakkında bu güvenlik kamerasında bulduğum şey sizde tsunami etkisi yaratabilir...
Carmen Martinez: İzlemesem mi acaba? Büyük film sanatçısının bendeki anılarına leke sürer mi ki?
Elliot Clayton: <İsim> doğru diyor Carmen. İşin icabı bu. Her şeye hazırlıklı ol. Oynata basıyorum... BAAAS...TIM!

-Kaydın başı...-
Bronwyn Peters: Kontrol maynağı mı?! BEN miyim kontrol manyağı?! Dönüp de kendine baksana sen!
Jackson Peters: Bu benim yapımım! Projedeki en önemli kişi benim! Sen gidince her şeyin yerle bir olacağını mı sanıyorsun?!
Bronwyn Peters: Ama ben senin karınım! Senin hayat arkadaşınım! Bu işte beraberiz!
Bronwyn Peters: Bek ne diyorum... Buraya kadar. Ne biliyorsan onu yap. Her şeyi kendin hallet! Filmi de belki 75. yaş gününde anca bitirirsin!

-Kaydın sonu...-
Carmen Martinez: Oha! O neydi lan öyle?! Bronwyn Peters, Jackson ile birlikte çalışmanın bir yolunu bulduklarını söylemişti... Birlikte çalışmak dediği buysa, kavgalarını görmek bile istemem...
Carmen Martinez: Bence de <İsim>. Bronwyn hikayenin aslını anlatsa iyi eder. Gönünüşe göre Jackson ile ciddi sorunları varmış. Ortamı kızıştırmanın vakti geldi!

Bronwyn ile kocasıyla arasındaki kavga hakkında konuş.
Carmen Martinez: Bronwyn, <Rütbe> <İsim> Jackson'la ragbi barında ettiğin kavgayı gösteren bir kamera kaydı buldu...
Bronwyn Peters: "Eşi suçla" faslına geri mi döndük yani? Size onunla çalışmanın pavlova kadar tatlı olmadığını söylemiştim!
Carmen Martinez: Demek herkesin içinde birbirinize çemkirmek de... yaratıcılık sürecinizin bir parçasıydı yani?
Bronwyn Peters: Nereden bildiniz?!
Bronwyn Peters: Bakın, Jackson bana güvenmiyordu. Bana kafa dinlememi, kitap okumamı, mağara keşfine çıkmamı falan söyleyip dururdu...
Bronwyn Peters: Tabii bu arada o da arkamdan iş çevirip bana danışmadan rol dağılımı yapıyordu!
Bronwyn Peters: Yedileme bizim bebeiğimiz olacaktı. Birlikte bir film ailesi kuracaktık!
Bronwyn Peters: Ama o illa ki bütün ipleri eline almak zorundaydı! Her şeyi mahvediyordu!
Carmen Martinez: Merak ediyorum da Bronwyn... Acaba "aileni" kurtarmak için onu öldürmüş olabilir misin? Son sözü kanıtlar söyleyecek!

İncele: Film Senaryosu.
Carmen Martinez: Şu plastik beneklerden bir örnek almışsın... Üstelik benekler kurbanın senaryosunun her yanına dağılmış haldeydi!
Carmen Martinez: Jackson Peters, öldürüldüğü sırada senaryosunu burada düşürmüş olmalı!
Carmen Martinez: İyisi mi bu plastik benekleri Lars'a götürelim! O bize daha fazla bilgi verebilir!

Analiz et: Yeşil Plastik Benekler.
Lars Douglas: Selam <İsim>! Şu ufak plastik beneklerin ne olduğunu bulmak biraz zaman aldı... Ama DNA sonuçları gelince taşlar yerine oturdu!
Lars Douglas: Bu plastik benekler hareket yakalama noktaları!
Lars Douglas: Bilgisayar üretimli karakterlerler için kamera karşısına geçen aktörler, karakterleri daha gerçekçi hareket ettirmek üzere bu hareket yakalama noktalarını takarlar.
Lars Douglas: Örnekteki DNA'ya bakarsak da, bu hareket yakalama beneklerini Brett Darby takıyormuş!
Carmen Martinez: Brett Darby mi dedin?! Hani yeryüzünün en ünlü ve aranan hareket yakalama sanatçısı olan Brett Darby?!
Lars Douglas: Demek hayranısın Carmen...
Carmen Martinez: Endişelenme <İsim>... Su koymam hemen. Soruşturmanın dahilinde, patronunun cinayetiyle ilgili Brett Darby'yle konuşmamız gerek. Sakinim...

Brett Darby'ye kurbanı sor.
Carmen Martinez: Bay Darby? <Rütbe> <İsim> ile ben sizinle Jackson Peters cinayeti hakkında konuşmak istemiştik...
Brett Darby: Buna inanamıyorum... Bugün varsın yarın... Yani, Jackson'ı hayatım boyunca tanırdım! Onsuz bir dünya hayal bile edemiyorum!
Brett Darby: Onunla birlikte büyüdük ve Jackson hep arkamı kollardı. Her zaman çalışabileceğim bir işim olmasını sağlardı.
Brett Darby: Ne zaman bir projede becerilerimi kullanma fırsatı doğsa beni arardı. Ama artık beni hiç aramayacak...
Brett Darby: Jackson ve Bronwyn'le bar gezmeleri de bitti... Deniz ürünleri alerjimizle ilgili şakalaşmalara da elveda...
Carmen Martinez: Bu konuda konuşmanın zor olduğunu biliyorum ama soruşturma ilerledikçe size başka sorularımız olabilir. O yüzden çok uzaklaşmayın...

Tekrar merkezde...
Carmen Martinez: Evet, Jackson Peters'ı maripiyle patates ederek öldürecek kadar kızgın birini bulduğumuz kesin...
Carmen Martinez: Bronwyn Peters kurbana karşı küplere binmiş. Belli ki Jackson'ın projeye ve ona ihanet ettiğini düşünüyor...
Carmen Martinez: Jermaine Waaka denen nankör hödük ise filmden çıkmak istemiş. Hedefine ulaşmak için cinayet işlemiş olabilir mi?
Ingrid Bjorn: <İsim>! Derhal cinayet mahalline gitmen gerek! SOMBRA deneği orada!
Ingrid Bjorn: Baxter Fraser film setini dağıtıyor ve onu durdurabilen de yok!
Carmen Martinez: Nasıl lan? Baxter Fraser ragbi barından çıkmış ve film setinde terör mü estiriyor?!

3. Bölüm

Carmen Martinez: Evet, Jackson Peters'ı maripiyle patates ederek öldürecek kadar kızgın birinin olduğu kesin...
Carmen Martinez: Bronwyn Peters açıkça Jackson'ın projeye ve ona ihanet ettiğini düşünüyor...
Ingrid Bjorn: <İsim>! Derhal cinayet mahalline gitmen gerek! O SOMBRA deneği orayı darmaduman ediyor!
Carmen Martinez: Baxter Fraser mı?! İyi de saklanmıyor muydu o?! Neden dikkatleri üzerine çekmeye çalışsın ki?
Carmen Martinez: Derhal cinayet mahalline gidip Baxter'ı kontrol altına almamız gerek!

Baxter'ın film setini birbirine katmasını engelle.
Carmen Martinez: Baxter Fraser! Olduğun yerde kal! Cinayet mahallini dağıtmak da neyin nesi?!
Baxter Fraser: Fotoğrafları bulmam gerek! Bütün fotoğrafları! Hemen bulmalıyım!
Carmen Martinez: Neden bahsediyorsun Baxter? Hangi fotoğraflar?
Baxter Fraser: Şu Jackson hıyarı beni mağara keşfi yaparken gördü. Beni filminde oynatmak istedi!
Baxter Fraser: Ardından Peters bir türlü peşimi bırakmadı! Fotoğraflarımı çekip, insanlara benden bahsedip durdu! Kendimi korumam gerek!
Carmen Martinez: Jakcson'ın seni ifşa etmesinden korktun ve onu öldürdün, öyle mi?
Baxter Fraser: Hayır! Tabii ki hayır! Benim öldürebileceğim tek şey pavlova!
Baxter Fraser: Yeni Zelanda'da olduğuma dair ne kadar kanıt varsa bulup yok etmeliyim! SOMBRA beni bulmamalı!
Carmen Martinez: Her ne kadar SOMBRA'dan kaçıyor olsan da, sonuçta onlar tarafından eğitildin! Bir sırrı saklamak için nerelere kadar gideceğini kim bilebilir?
(Baxter Fraser ile konuştuktan sonra)
Carmen Martinez: Baxter balatayı sıyırmış <İsim>! SOMBRA'dan ölümüne korkuyor ama sence adam öldürecek kadar da korkuyor mudur?
Carmen Martinez: Seti tekrardan arasak iyi olur. Dua edelim de kanıtlara zarar vermemiş olsun!

İncele: Bahçe.
Carmen Martinez: Suç mahallinde bulduğun şu akıllı telefonu açabilirsen önemli bilgilere ulaşabiliriz!
Carmen Martinez: Doğru dedin <İsim>, şu kostüm kutusunda vakayı kıracak bir ipucu olabilir! Hadi arayalım!
Carmen Martinez: Bu katili adalete teslim etmemiz şart! Böylesi pırlanta bir sanatçıyı dünyadan koparmanın bedelini ödemek zorunda!

İncele: Cep Telefonu.
Carmen Martinez: Akıllı telefonu açmışsın! Filmde çalışan birine ait olduğunu belli oluyor! Ana ekranda film setinin fotoğrafı var!
Carmen Martinez: Telefonu inceleyecek vaktimiz yok. Bunu hemen Elliot'a uçuralım!

Analiz et: Cep Telefonu.
Elliot Clayton: Selam <İsim>! Bu telefonun filmden birine ait olduğunu düşüncesinde haklı çıktın! Telefon Brett Darby'ye aitmiş!
Carmen Martinez: Şüpheli bir şeyler buldun mu peki? Brett bize Jackson'la eski dost olduklarını söylemişti.
Elliot Clayton: Belki de Brett bu yüzden bu kadar çok çalışmayı kabul etmiştir...
Elliot Clayton: Çalışma programına baktım da, son birkaç haftadır epey dolu. Her gün 17 saat boyunca hareket yakalama sahnelerine çalışıyormuş!
Carmen Martinez: Günün 17 saati mi?! O nasıl oluyor yahu? Adam hiç ara bile vermemiş!
Carmen Martinez: Darby ya işkolik, ya da bize kurbanla olan iş ilişkisiyle ilgili anlatmadığı şeyler var! Hadi onu sıkıştıralım!

Brett'i aşırı yoğun iş programıyla ilgili sorgula.
Carmen Martinez: Bay Darby! İyi ki sizi yakaladık! Görüyoruz ki Jackson Peters sizi 7/24 çalıştırıyormuş!
Brett Darby: Neredeyse! Giderek daha fazla insan filmden ayrıldıkça Jackson, dostluğumuzu daha da suistimal etmeye başlamıştı! Benden tüm kadroyu oynamamı bekliyordu!
Brett Darby: Jermaine Waaka'nın da ayrıldığını biliyor muydunuz?! Geçen yemek arabasının orada mola verirken pavlova yiyorduk; tam o sırada yumurtladı!
Brett Darby: Onca şeyin üstüne bir de baş ork rolünü nasıl üstlenecektim acaba?!
Brett Darby: Zaten bu hareket yakalama işi yüzünden bende kireçlenme başladı. Artık mağara keşfine bile çıkamıyorum! Aylardır günde üç saatten fazla uyumamışımdır!
Carmen Martinez: Eh, Jackson Peters'ı öldürdüysen hapiste istediğin kadar uyursun artık!

İncele: Kostüm Sandığı.
Carmen Martinez: O kostüm sandığında yırtık bir fotoğraf bulmuşsun! Onu herkesten önce birleştireceğine eminim! Hadi bakalım!

İncele: Yırtık Fotoğraf.
Carmen Martinez: Birleştirdiğin şu fotoğrafta Jackson Peters, Ruby Armstrong'u yanağından mı öpüyor?!
Carmen Martinez: Bu fotoğrafta epey samimi görünüyorlar... Acaba Jackson Peters karısını aldatıyor olabilir mi ki?
Carmen Martinez: Ruby'ye bu fotoğrafı sorsak iyi olur! Belki de Jackson ile sandığımızdan daha yakındır!

Ruby'ye kurbanla çekilmiş fotoğrafını sor.
Carmen Martinez: Ruby, Jackson Peters'ın seni öptüğü bu fotoğrafı bulduk! Açıklasan hele?
Ruby Armstrong: O fotoğraf, yaptığımız mekan danışmanlığı sözleşmesini imzaladıktan hemen sonra çekildi... Yani mekan danışmanlığının gerçek bir iş olduğunu sandığım zamanlarda...
Ruby Armstrong: Yalan olduğu ortaya çıktı tabii. Mekanlar zaten önceden seçilmiş. Jackson beni sırf karısını kıskandırmak için tutmuş!
Carmen Martinez: İlginç. Bronwyn Peters senden hiç bahsetmedi...
Ruby Armstrong: İşe yaramamış belli ki! Jackson'da işine yaramadığımı fark edince, beni ve işimi gereksiz buldu! Beni de kapı dışarı etti!
Carmen Martinez: Sen de buraya seni son kapı dışarı eden kişiyi unutmak için gelmiştin halbuki!

Advertisement